Forum Seksenler
Forumumuzdan yararlanabilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üyelik ücretsizdir, sizleri de aramızda görmek isteriz...

Join the forum, it's quick and easy

Forum Seksenler
Forumumuzdan yararlanabilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üyelik ücretsizdir, sizleri de aramızda görmek isteriz...
Forum Seksenler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Anket

Andrea Berg'in "Schwerelos" Albümünü Nasıl Buldunuz?

Ekşi Sözlük'te Alphaville Vote_lcap29%Ekşi Sözlük'te Alphaville Vote_rcap 29% [ 2 ]
Ekşi Sözlük'te Alphaville Vote_lcap57%Ekşi Sözlük'te Alphaville Vote_rcap 57% [ 4 ]
Ekşi Sözlük'te Alphaville Vote_lcap14%Ekşi Sözlük'te Alphaville Vote_rcap 14% [ 1 ]

Toplam Oylar : 7

En son konular
» Pet Shop Boys Mp3'leri
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyPaz Kas. 16, 2014 12:25 am tarafından extremeways

» Yeni Bölüm İstekleri
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyC.tesi Kas. 30, 2013 7:16 pm tarafından ozgerdeem

» ••• NightHawk 80ler Kosesi •••
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyCuma Ağus. 17, 2012 3:22 am tarafından Thekarra70

» Dieter Bohlen - Şarkı Listesi
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyPtsi Tem. 09, 2012 3:34 pm tarafından MTAdmin

» '80'ler Mp3'leri
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyPerş. Tem. 05, 2012 10:20 pm tarafından ozgurbilge

» Alphaville Mp3'leri
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyPerş. Tem. 05, 2012 10:17 pm tarafından ozgurbilge

» Blue System Videoları
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyCuma Haz. 15, 2012 10:29 pm tarafından DiBohlen

» Giorgio Moroder Mp3'leri
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyPerş. Ocak 05, 2012 9:02 pm tarafından manyuka

» '80'ler Videoları
Ekşi Sözlük'te Alphaville EmptyPaz Kas. 06, 2011 11:19 pm tarafından kiraz61

Galeri


Ekşi Sözlük'te Alphaville Empty
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Sosyal yer imi

Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde Modern Talking ve '80'ler Forumu adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde Forum Seksenler adresi saklayın ve paylaşın

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Anahtar-kelime

Güncellemeler

Çarş. Ağus. 05, 2009 1:01 pm tarafından MTAdmin

Forum hakkında en son güncellemeleri bu başlıkta sizlere ileteceğiz...

- Hızlı cevap …


Yorum: 88

Radyo Seksenler Yayında

Ptsi Nis. 12, 2010 8:02 pm tarafından MTAdmin

Radyo Seksenler'i açmış bulunuyoruz arkadaşlar. '80'lerin en iyi hitleri, Italo Disco, Modern …

Yorum: 37

Forumun Şu Anki Halinden Memnun musunuz?

Ptsi Ağus. 09, 2010 12:45 pm tarafından MTAdmin

Sevgili forum üyelerimiz, forumumuz 1. yılını doldurmak üzere. Peki sizce forumumuz şu anda …

Yorum: 1

Banlanmış Üyeler

Salı Nis. 20, 2010 1:24 pm tarafından MTAdmin

Banlı üyeler ve banlanış nedenlerini belirteceğimiz başlık.

modernmabuse

Forum …

Yorum: 5

Forumumuza Destek Olmak İster misiniz?

C.tesi Mayıs 01, 2010 11:01 pm tarafından MTAdmin

Forumumuza aşağıdaki sayfa aracılığıyla bağış yapabilirsiniz. Unutmayın ki …

Yorum: 0


Ekşi Sözlük'te Alphaville

Aşağa gitmek

Ekşi Sözlük'te Alphaville Empty Ekşi Sözlük'te Alphaville

Mesaj tarafından MTAdmin Ptsi Ağus. 10, 2009 3:29 pm

# adamlar saman alevi gibiydi..
ancak çıkardıkları iki parça tarihe damgasını vurdu:
big in japan
sounds like a melody
(merlin, 05.11.1999 01:33 ~ 04.07.2001 22:20)



# forever young da guzeldir ozellikle giris tonlari
(cressida, 05.11.1999 01:34)



# bide sensations vardır ki ben onuda cok severim.

listen to me -- listen to the voice of the dolphin
you better return to the sea -- listen to his majesty
you better return to the sea -- you better return to me...
(brit, 05.11.1999 16:19)



# cocuklugumun grubu. yillar once alt kemancida konser vermi$lerdi. o zaman bile ya$liydilar. $imdi kimbilir ne olmu$lardir.
(castro, 18.03.2000 17:36)



# (bkz: for a million)
(insensitive, 04.01.2001 00:28)

# (bkz: afternoons in utopia)
(sirius black, 25.09.2001 03:13)



# [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
(gregor, 11.03.2002 16:14)



# summer in berlin de önemlidir.
(nazmiye demirel, 08.07.2002 23:23)



# (bkz: marian gold) (bkz: bernhard lloyd)
(delikan76, 09.08.2002 09:04 ~ 09:14)



# forever young (1984)
afternoons in utopia (1986)
the breathtaking blue (1989)
so long celeste (1992)
history (1993)
prostitute (1994)
united (marian gold;solo) (1996)
salvation (1997)
dreamscapes (8 cd box set) (1999)
stark naked and absolutely live (2000)
forever pop (remixes) (2001)
(gregor, 17.09.2002 17:17)

# askin zaferi-a victory of love isimli guzide parcasinin hep ihmal edildigi grup... bi de jerusalem diye bi sariklari vardir ki,konser versiyonunu dinleyenlerin o geceyi sarhos olmadan bitirmesi zordur...
(mathieu delarue, 10.11.2002 15:46)



# solistleri marian gold super sese sahip bir solisttir bence.ayrica sadece meraklilarinin takip ettigi do you want to dance with me, sounds like a melody, big in japan gibi buyuk hitleri bir yana birakmis olsalar da sadece meraklilarinin takip edegeldigi ve hala guzel sarkilar yapmaya (jerusalem, lassie come home, summer in berlin, red rose,wishful thinking vs) devam eden bir gruptur. monster eventlere katilmasalar da hala turneler yapmakta ve dunyayi dolasmaktadirlar.
(my jekyll doesnt hide, 26.12.2002 18:03 ~ 04.08.2003 10:01)



# sao paulo gibi ekonominin defalarca takla attığı bir şehirde zengin kesimin kendisini diğer halktan tam manasıyla soyutlayarak gökdelen tepelerinde ve ultra-secure uydu-kentlerinde yaşama şekline verilen isim
(spaztica, 28.12.2002 08:47)



# [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sitesine gozatildiginda saman alevi olmadiklarinin farkina varilabilecek grup.
(my jekyll doesnt hide, 28.12.2002 17:45)



# (bkz: jean luc godard)
(ulver, 04.01.2003 11:16)

# solistinin köfte gibi dudakları
o muhteşem dudakların altındada tavşan gibi dişleri mevcuttur.
pek sexi pek atraksiyonlu gözükür.
(cruseo, 14.01.2003 14:46)



# * neuva york,tokyorama,enerji formülleri,bilmem kaç bin ışık yılı,galaxy call falan bir yana godard'ın yaptığına bk denmiştir ama bu yeni dalga kişisi teknolojik ne sikim bişeymiş taktuk makineler fln diyerek böyle uzay araçları diyerek göndermeler ve kelime oyunlarıyla bezediği diyaloglarıyla izleyeni alphaville'in varlığına inandırmaya çalışmıştır,kavramsal.. huxley de vakti zamanında az dememiştir, eskiden ne güzel sanatçılar vardı ahh ahh diye...-eklemeden kaçamam: lemikoğşın'ın * "i refuse to become what you call normal" lafını hayatının mottosu yapmış godard kiminlerince god"art" dır cıızz bıızztttzz.. (bkz: hata veriyor bu)
(jengshimishiva, 09.06.2003 18:03 ~ 07.08.2004 21:57)



# (bkz: pleasantville)
(spinapubica, 09.06.2003 18:06)



# asagidaki url'de haklarinda dehsetengiz yorumlar olan, gencligimizin onemli sarkilarina imza atan grup..

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
(mak100, 16.07.2003 13:50)



# agustos ayi icinde* burch beachde konser verecek topluluk, nostaljikler icin.
(brownie, 04.08.2003 08:31 ~ 12:10)

# bundan yaklasik 20 sene once turkiye gelmesi gereken grup. "sanirim ulkemiz matbaa gibi konularda avrupa'yi geriden takip etme hastaligindan kurtulamamis" diye kara kara dusundurur.
(rocco, 16.08.2003 22:58 ~ 22:59)



# (bkz: jean luc godard)
daireyi tamamlayacak cesareti olmayanların cehennemidir alphaville; malumunuz, kuzeyde hep kar yağar ve güney sürekli güneşlidir. korkusuyla yüzleşenler ise çoktan eşşşek cennetini boylamıştır. gerçekliğin insanların beynine kazındığı ss havuzlarında şimdi'den ötesi yoktur, olmamıştır.
(albertinesimonet, 06.10.2003 21:08 ~ 11.10.2003 11:29)



# uzunca bir süre sanatçılar önderliğinde devrim yapılabileceğini düşündüklerinden diğer sanatçılarla beraber komün hayatı yaşamış olan topluluktur. ayrıcana her ne kadar big in japan i japonya da çok tutulduğu için orada hard rock grubu kuranlara bok atmak için yazdık deseler de, big in japan in uyuşturucu kullananlarda overdose dan bir önceki safhaya verilen ad olduğu bilinmektedir.
(nickfallin, 27.05.2004 11:23)



# filmin tam adi "alphaville, une étrange aventure de lemmy caution".
(baytar, 28.05.2004 19:29)


# ayrica dikkat edenler, kadinla adamin otel odasinda konustugu sahnede iceri giren genc otel gorevlisinin jean-pierre léaud oldugunu fark edebilir. goddard, arkadasi truffaut'ya selam etmektedir.
(baytar, 28.05.2004 19:33)
MTAdmin
MTAdmin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 4394
Forum Puanı Forum Puanı : 11617
Rep Puanı Rep Puanı : 36
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 04/08/09

https://seksenler.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ekşi Sözlük'te Alphaville Empty Geri: Ekşi Sözlük'te Alphaville

Mesaj tarafından MTAdmin Ptsi Ağus. 10, 2009 3:31 pm

# kimsenin hatırlamamış olması ilginç ancak forever young albümü ve big in japan şarkısı insanların henüz yeni yeni dikkatini çekmeye başladığı sırada zaten elevator adlı bomba bir parçayla tanınan ve çok sevilen grup.

depeche mode'un bile çocuk şarkılarından* yeni yeni kurtulmaya başladığı bir devirde elevator, tamamen elektronik altyapısı ve new wave ruhuyla muhteşem bir parçaydı. ancak o yıllardaki halini kazaa'dan bulmak mümkün değil, genellikle çok dandik bir mix çıkıyor karşınıza, orijinaliyse dehşet bir kayıttır.
(ventolin, 24.08.2004 14:51 ~ 09.02.2005 03:06)



# g.harrison'ın sozlerini yazdığı çok güzel bir beatles şarkısı olan something 'i coverlayan eski yılların grubu.
(maat, 24.08.2004 20:04)



# unutulmaz iki parçası ile gönüllerde taht kuran alman grubu ( big in japan - sounds like a melody ) . parçaları dinlenince insanı farklı duygulara iten şimdiki dımtıs parçalardan çok farklı bir müzik anlayışları vardı.
(xcopy, 07.09.2004 16:20)



# resmi websitelerinden öğrendiğimize göre 15 aralık 2004'te yeni melek'te konser verecek olan grup.

(bkz: 15 aralik 2004 alphaville konseri)
(bigbrother, 26.10.2004 15:09)



# 2004 yılını "20th anniversary tour" kapsamında
20. kuruluş yılını kutlayarak geçiren 15 aralık gecesi düzenlenecek parti kapsamında istanbul ziyareti gerceklestirecek gurup.1.5 saatlik canlı performansı ile bizlere 80'li yılları yeniden yaşataca.
(keri, 18.11.2004 12:55)

# 14 aralık 2004, saat 21:00 gibi memleket sınırlarına girmiş olan grup.
(bkz: 15 aralik 2004 alphaville konseri)
(ron jeremy, 15.12.2004 09:23)



# tanidik bir ses olmalarindan oturu adlarini bir sekilde bildigim gruplardan biri(ydi). bir sarkilarini tekrar tekrar tekrar dinleyecek, her gun uyanir uyanmaz list'e ekleyecek kadar etkilendikten sonra... artik isimleri de yok oldu. sadece tek sarkilari var.
(blindman, 12.01.2005 11:17)
#6662337 !?


# tarih 12 agustos 2005 saat gecenin 12'si neredeyse, cumartesi günleri de çali$an bir emekçi olarak yatip zibarmamda sonsuz faideler mevcut ancak ahkam kesen üç be$ zibidi yüzünden tepem attigindan bir alphaville entrysi yazma geregini duyuyorum, neyse...

ortalama bir yurdum insaninin alphaville üzerine dü$ünceleri genelde akla seksenleri getirdigi, en iyi parçalarinin big in japan, sounds like a melody ve forever young oldugu, kötü giyindikleri ile sinirli olmakla beraber kahramanlarimizin türkiye'ye de ugramaya ba$lamasi konserlerine bu üç $arkidan ibaret alphaville bilgi ve kültürü ile giden vatanda$larimizin ortaya çikmasina vesile oldu.

öncelikle bir yalan atayim:"kizmiyorum onlara, kim ne dinlerse, nasil dinlerse dinlesin..." dinlesin de ananizin ami yani... o kadar diyorum sadece... bari bilip bilmeden atip tutmayin be karde$im!

marion gold gençlik günlerini $u $ekilde anlatiyor: "gençtik, idealisttik, komünisttik. bir süre komün hayati ya$adik, sanatçilar önderliginde bir devrim yapilabilinecegine inaniyorduk." alphaville öncelikli olarak seksenlerden bu noktada ayrilir. egemen müzik anlayi$i olan elektropop, duran duran, depeche mode gibi genelde ilimli, muhafazakar merkez sag görü$lü gruplarin hayat görü$ünü yansitir ki zaten müzigin kalbinin attigi ingiltere'de konjonktür buna fevkalade uygundur. ama alphaville daha ziyade sol görü$lü olmakla beraber kaninda zibidilikte ta$imaktaydi: "ba$langiçta müzikte bir yere gelmek gibi bir hedefimiz yoktu, biz kiz tavlamak için müzige ba$ladik ve gerisi geldi, olanlara kendimiz bile inanamadik." diyor marion. gerçekten de tipini gördügümde seks için yalvarabilecek bir adam oldugunu dü$ündügümden kizmiyorum kendisine bu konuda...

1984 forever young

gold'un bahsettigi gençlik ate$inin alev alev yandigi debut albümü, kapagindan tutup $arki dizili$ine ve zekice promo numaralarina kadar büyük farklilik sezinlenebiliyor. bu albüm kesinlikle 1984'e ait degil. evet "big in japan" berbat bir $arki ki bunu gold da kabul eidyor: "big in japan nasil bu kadar tuttu biz de anlayamadik. sözleri ve müzigi basit oldugundan sanirim..." kesinlikle katiliyorum ve üzülüyorum ki grubun gelmi$ geçmi$ en kötü $arkisi en iyi $arkisi saniliyor bugün bile. halbuki hatiri sayilir derecede insanin bilip sevdigi, "a victory of love", "the jet-set" bu $arkiya bin basmakla balmiyor,ayrica göreceli olarak gölgede kalmi$ ancak piril piril parlayan bir "fallen angel", depresif "summer in berlin" hit olma potansiyeli ta$iyan süper $arkilar diyebilirim. bu albümde altyapiya baktigimizda alphaville'in sentetik davullar kullanmaktan kaçinmadigi, ancak müzigine orkestra ile yaylilar da katarak fütürist bir havaya büründürdügü tespitleri yapilabilir. $ahsimca onlari dönemin gruplarindan ayiran çok önemli farkliliklar vardi forever young'da: "dönemin neredeyse tüm gruplari tekdüze, sentetik bas üzerine, tekdüze bir tempoda $arki söylerken alphaville söz için beste yapmaktan ziyade beste üzerine söz yazmak gibi tutturmasi daha zor ve kisitlayici bir yöntemle çali$iyordu. ancak nasilsa bunu yaparken, defalarca harika melodiler yakalamayi ba$arip her albümden 4-5 hit çikarmayi bildiler. bunu da çok özel müzisyenler olmalarina bagliyorum $ahsen. aynen dave gahan gibi bir david bowie hayrani olan gold, ses rengi ile alphaville'e ayri bir karakter katmakla kalmiyordu, benim de $ahsen pek anlayamadigim $arki sözlerine de imzasini atiyordu. a victory of love basit bir beste ve altyapiya sahipti, ancak dingin ve huzurlu summer in berlin yine basit bir beste olmasina kar$in marian'in sesine e$lik eden synth partisyonlariyla parçanin background'unda apayri bir hikaye anlatir gibiydi. fallen angel ise kötü ba$layip süper bir refrainle devam eden kalburüstü bir parçaydi. bu albümde açilmasi gereken önemli bir parantez ise sounds like a melody'nin albüm ve radyo versiyonlarinin arasindaki farktir. albümdeki "slam" orkestra ile güçlendirilmi$ ancak synth olarak zayif kalmi$ken, radyo versiyonu ise tam aksine ilk 25 saniyesini defalarca dinletebilecek kadar co$kulu ve tempoluydu. naki$ gibi i$lenmi$ altyapisiyla sadece vokali degil, tüm kanallarini ayri ayri dinletiyordu, orchestra da tam kivamindaydi.

forever young bir pop albümüydü ve 84'e ait degildi. ancak 84 yilinda çikan alphaville klipleri ve kiyafetleri fecahatti diyebilirim, martin gore ve andy bell'den bile kötü giyiniyorlardi, klipleri de dünyayi kurtaran adamdan hallice degil idi.

1986 afternoons in utopia

eger forever young 5 sene ötesine ait ise eger, afternoons in utopia 8 sene ilerisine tekabül eden bir ba$yapittir. konsept olarak forever young ne kadar renkli, hareketli, iyimser, idealist ise, "aiu" o kadar ütopik, gerçeküstü, yer yer karamsar bir albümdür. albüm içinde çeli$kiler oldugunu kabul ediyorum, bir dace with me esasinda forever young parçasi olmaliydi, ama sözlere dikkat:

"in a lover's heaven
we'll keep our promises at last

in a lover's heaven
we'll forget the past."

bu ne$eli $arki bile unutmaktan ve cennetten bahsediyor, size cenneti vaadediyor. fransizca'da champ lexical diye bir kavram vardir, bize tekstin bütünü hakkinda fikir verebilecek kilit kelimelere verilen addir bu, bir kelime dizgisine bakalim $arkinin:
"light, time, moonshine, heaven, past, lonely, dream, stardust, skies, promises" genelde sözler temaya uyuyor degil mi?
bularin da ötesinde 1986 yilinda alphaville bir elektropop albümünün ayni tempoda, ayni backgroundda farkli baslar ihtiva eden 10 $arkidan olu$masinin $art olmadigini, albümlerin bir konsept oldugunu ve pink floydvari sesler, diyaloglar, introlar, sololarla desteklenip vermek istedigi duygu ve dü$ünceyi sunabilecegini ispatlami$ti ki o dönem benim tapindigim erasure daha "oh l'amour" gibi sabun köpügü $arkilarla ugra$iyordu. erasure'in zamaninin ötesine geçebilmesi için 1994'te i say i say i say'i çikarmasi gerekecekti.

iao giri$, fantastic dream, bana dü$lerde yolculugu animsatan albümün bir nevi dogu$udur. alphaville'in dönemin müziginden iyice uzakla$tiginin bir kanitidir. jerusalem a$mi$ bir bestedir. depresiftir. özellikle düzenleme açisindan pek çok yenilik ihtiva eder. sentetik davullar harika bir bütünlük olu$turur. harika bir sonla da biter ki elbette burada albüm versiyonundan bahsediyorum.(radyo ve best of versiyonu fade out ile biter ki onu yapanin kafasini skeyim)
afternoons in utopia albümü özetleyen müzik kutusudur.
the voyager, ile carol masters'in arka arkaya gelmesi bir tesadüf degildir, çünkü o ana dek ayaklarinizi yere bastiran ve sizi bir yerlere götürmeyi vaadeden alphaville artik ayaklarinizi yerden keser ve sizi vaadedilmi$ topraklara dogru yola çikarir. ku$ sesleri, ve bilmimum efekt ile cennetvari bir yerde bu defa forever young'un aksine söz için bestenin yapildigini farkedersiniz. duydugunuz her ses ayri bir tasvirdir, her söz çok güçlüdür. ve universal daddy, sizi alphaville'0n zirve yaptigi parçaya baglar: lassie come home! fatima'nin üç sirrindan biri, gizli cennet bahçesi, umut ta$iyan, giri$inden biti$ine adami yerden yere vuran, ilk notalariyla dogan güne$i animsatan, bir daha asla unutamayacaginiz bir $eylere $ahit oluyormu$sunuz hissiyatini ya$atan $arki... ilk bir dakikasinda dogan güne$ yerini bir dakikalik bir özete birakir, piyanolar girer, lassie come home size depresif bir $eyler anlatmaktadir. ve ikinci dakikayla beraber marion gold anlatmaya ba$lar:

"lonely boy
gazing on the afternoon
people drifting cross the surface of the twilight day
there's a little yellow man
standing by the railway station
painting portraits on the brickwalls
of billie holloway"

burada the breathtaking blue'da iyicene a$ina olacagimiz bayan back vokal girip adeta imzasini atar $arkiya, gizli kahramandir burada back vokal.

"lovely lady smile,
dance, my dear,
i'm only operating on lassie come home
this was authentic you, she spoke,
this was authentic you who blew me cold
she had no chance to realize,
it hit her straight between the eyes,
so i've been told
in the park, she's giving out some photographs
on which she's giving out some photos of what she hands
around
they videoed a ghost tonite,
she said before i turned it off
it rode an orange paper bike
and left without a sound"

ve koro:

keep on riding, sir, open up the door
and shout it out
lassie come home, come home
this was authentic you, she spoke,
this was authentic you who blew, who blew me cold
i had no chance to realize,
it hit her straight between the eyes,
so i've been told
lonely girl
dancing in a music hall
lightning struck her silver starship
and turned it into stone
and now she's falling all the time
into that void beyond her grey eyes
somewhere a telephone is ringing
but nobody's at home

hello, junkie sweetheart
listen now, this is your captain calling
your captain is dead
keep on riding, sir, open up the door
and shout it out, shout it out,
shout it out
shout it out
lassie come home
this is your captain calling
we're falling all the time
all the time
lassie come home"

ve son notalar da tükenir, yankilanirken dogan güne$ artik batmi$ 7 dakikalik yolculuk da sonra ermi$tir. en son koronun sesini duyariz...
afternoons in utopia lady bright ile $anina uygun bir $ekilde kapanir.

1989 the breathtaking blue

bu defa jerusalem'de degil babildeyiz, babil kulesine tirmaniyoruz. the breathtaking blue, forever young kadar melodik ve afternoons in utopia kadar hayalcidir. summer rain dingin bir yagmurdur, romeos ise adeta bir operadir. ama bu albümün en önemli iki parçasi: heaven or hell ve patricia's park bence. heaven or hell "the world is a clown that cries" derken belki de alphaville'in geçmi$teki iyimserligini ve idealistligini kaybettigini anlatmakta, zaten gold: "frank mertens'in ayrilmasi bizim için büyük $ok olmadi, ama elbette ki etkilendik, i$ler bekledigimizden çok büyümü$tü, üzerimizdeki baski çogalmi$ti, frank bunu kaldiramadi ve alphaville'in kanatlari altindan ayrilip babasinin yaninda çali$maya gitti." grubun çözülmesi aiu'da onlari müzikal açidan geriye götürmemi$se de sound'un degi$mesinde önemli rol oynami$ti, alphaville her albümde daha depresif bir hava aliyordu sanki.

for a million, her $eyi ile bir önceki albüme aittir, bundan ku$ku yok. hele o solosu var kiii... sadece dinleyin ve öyle konu$alim diyorum sizlere...

ve patricia's park orkestral yapisiyla bir ba$yapit, bir klasik. ku$ku uyandirici derecede farkli bir $arki, enstrümental bir $arki. bunda da yorumu dinleyene birakmayi tercih ediyorum.

sonuç: alphaville ne forever young, ne sounds like a melody ne de big in japan'dir. aphaville 80'li rükü$ yillariniza altyapi olu$turmu$ basit $alvarli bir grup degildir. alphaville çok daha karma$ik bir gruptur, for a million'dur, lassie come home'dur ayni zamanda ve sizin sadece big in japan'i bilip onlari facia olarak nitelendirmeniz onlari facia yapmadigi gibi sizi cahil ve denyo yapar.

uykum geldi, yeter bu kadar, sabah i$ var...
(nickfallin, 13.08.2005 01:04 ~ 01:10)



# (bkz: alpha 60)
(r2, 15.11.2005 03:41)



# her şeyin matematiksel bir mantıkla tanımlandığı, şaşmaz bir kesinliğin ve doğruluğun tek geçerli değer olduğu bir dünya ve bu dünyada tek akıldışı, irrasyonel şeyin aşk olarak gösterildiği filmdir. filmin sonunda kadın, dedektife, "seni seviyorum" der ve film biter...
" yeryüzünde bomboş bir alana düştüm, sonra insanlar beni görmeye geldi ben onlardan kaçtım sonra onlar beni takip ettiler, böylece öncü oldum" diyen bu tutkulu, çocuk ruhlu, kışkırtan kışkıttıkça iletişime giren deli-dahi godard, alphaville'de bize modern dünyanın güvenli, rasyonalize,ölçülmüş biçilmiş, wittgenstein'ın deyimiyle " neredeyse sürtünmesiz" bir hale getirilmiş olduğunu, ancak "anlam" üretmeyen bu dünyayı, sistemi yıkabilecek tek şeyin aşk olduğunu söylemeye çalışır gibidir...
(in nuce, 30.01.2006 23:34 ~ 21.09.2007 23:37)

24,06,06 cumartesi gunu sepetciler kasrinda oldies but goldies esliginde dinlenecek olan grup, kabul cocukluk fantazileri gercek olacak, eglenilecek , cosulacak...
(contradiction, 22.06.2006 11:30)

1980 lerden günümüze kadar hala kaliteli müzik yapan alman grup. vokalist marian gold'un o nefis sesine rağmen tipsizliği grup için bence çok büyük şanssızlık olmuştur. benim gibi 1980 lerde ortaokula giden ve alphaville müizk dinlemeye başlamış olan insanlar tarafında hala zevkle dinlenilmektedirler. hatta sözlük yazarı ron jeremy'nin marian goldile çekilmiş fotoğrafı benim gibi eski bir alphaville dinleyicisini oldukça kıskandırmıştır. 1980 lerdeki nefis şarkılarına çektikleri kötü klipler bile şarkıların kalitesini, güzelliğini bozmaya yetmemiştir.

bahsi geçen kötü klipler için linkler aşağıdadır.;

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sounds like a melody

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] big in japan

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] forever young
(dizkapagi, 25.11.2007 03:08 ~ 03:23)

bu yıl yeni şarkılardan oluşan bir albümü çıkacaktır. albümün adı bir değişiklik olmazsa "catching rays on giant" olacak. on yılı aşkın bir süreden sonra ilk kez bir alphaville albümü bir müzik şirketi* tarafından dağıtılmış olacak.
(dengizik, 15.08.2008 05:16)

hayirlara vesile olmus bir muzik grubudur.
(serol, 09.09.2008 02:51)
MTAdmin
MTAdmin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 4394
Forum Puanı Forum Puanı : 11617
Rep Puanı Rep Puanı : 36
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 04/08/09

https://seksenler.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz