En son konular
En iyi yollayıcılar
MTAdmin | ||||
Euroboy | ||||
fewlive | ||||
sanra | ||||
Utku | ||||
Emoq Duranmania | ||||
ateksur | ||||
NightHawk | ||||
Reflection | ||||
Alphaville |
Arama
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde Modern Talking ve '80'ler Forumu adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde Forum Seksenler adresi saklayın ve paylaşın
Anahtar-kelime
Italo Disco sizce ne demek?
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Italo Disco sizce ne demek?
SEKSENLERİN EFSANEVİ TARZI SYNTHPOP&ITALO DISCO
'Synthpop,Europop(Eurodance) veya Italo disco” diye adlandırdılan efsanevi bu tarz; 80lerin başlarında Avrupa’da çıkmıştır. İlk olarak müzikseverlerin dikkatini fazla çekmeyen bu tarz; aradan geçen bir kaç sene içerisinde yayınlanan oldukça etkili parçalar sayesinde başta İtalya, Almanya, Hollanda olmak üzere neredeyse tüm Avrupa’da varlığını derinden hissettirmiş, bir çok gencin adeta yaşam tarzı haline gelerek çok kuvvetli bir akım olmuştur. Öyle ki; 80li yıllarda Avrupa’da bu tarza ait onlarca parça çok uzun dönem liste başlarını başka tarzlara bırakmamıştır. Bu tarza bir çok değişik isim verilmesinin ana sebepleri; klavye ağırlıklı(synthsizer) parçalar olduğundan kimileri tarafından “Synthpop”, Avrupa’da çok rağbet görmüş pop türünde bir müzik tarzı olduğu için “Europop(Eurodance) ” ve de bu tarzı İtalyanların keşfederek dolayısıyla da beşiğinin İtalya’da olmasından ötürü “İtalo Disco” diye de adlandırılması görülebilir ki bunlar doğrudur ama tam olarak yeterli bir tanımlama değildir. Bu adlandırmaların gerçek sebebi müzik yapısı olarak birbirlerinden çok ince nüanslarla ayrılmasıdır. Her ne kadar durum böyle olsa da; Ben yazımın ilerleyen kısımlarında bu tarza genelleme olarak “Synthpop” tanımıyla devam edeceğim.
“Synthpop” tarzının en karakteristik özelliği; klavyenin müziğe hakim olduğu basit ve iç içe girmiş ritimlerin ön plana çıkarak, sözlerin etkili bir şekilde müzikseverlere sunulmasıdır. Yani bu tarzı “efsanevi” yapan ana unsur; güçlü lirik ve melodik/harmonik yapıda olmalarından gelmektedir. Öte yandan şarkı ile şarkıcı adeta bütünleşmiştir; ilgi şarkıcının üzerindedir ve şarkıcı grubun ve şarkıların içeriğini yansıtacak imajı sunmaktadır. Şarkı sözleri genellikle hafiftir, derinlere pek inmemektedir ama zaman zaman çok duygusal ve ciddi temaları da olabilmektedir.
Bir de şunu belirtmekte fayda vardır; efsanevi bu tarz, 80leri hegomanyası altına almış; “New wave” akımının içinde bir koldur. Günümüzde maalesef bazı arkadaşlar bir çok New wave grubunu “Synthpop” grubu diye adlandırmaktadırlar ki; bu çok yanlış bir nitelemedir. Örneğin Alphaville’in; başta “Big in Japan”, “Sounds like a melody” ve “Dance with me” olmak üzere bir kaç “synthpop” tarzında şarkısı vardır ama bu grup genel olarak Rock-pop karışımı olan “New wave” tarzında eserler vermiştir. Yani Alphaville; Rock tarzında müzik yapan müzik grupları sınıfına girmektedir..
“Synthpop” diye adlandırdığımız ve de eski Türk filmlerinin de vazgeçilmezlerinden olan bu efsanevi tarz; sanılanın aksine Almanya’da değil İtalya’da ortaya çıkmıştır. Zaten ilk olarak İtalya’dan çıkıp dünyaya yayıldığı için “Italo disco” diye de adlandırılmaktadır. Faşizan Milliyetçiliği ile meşhur olan İtalyanları; kendi dillerinde olmayan bu türü oluşturdukları için tebrik etmek gerekir. Kimbilir belki de; Mussolini’nin İtalyası kalsaydı çok büyük ihtimalle bu muhteşem tarz ile tanışamayacaktık..
Bunların yanı sıra bu akım sadece Avrupa’da tutulmakla kalmayarak başta Japonya, Meksika, Şili gibi Okyanus ötesi ülkelerde de geniş dinleyici kitlesi bulmuştur. Öyle ki bu ülkelerde “single”’lar bile yüzbinlerce adet satmıştır.. En basitinden bir örnek vermek gerekirse; Sandra’nın 1984 yılında; Alphaville’in meşhur “Big in Japan”’inin Almanca coverı olan “Japan ist weit' isimli single’ı uzun dönem Japonya’da listebaşını kimselere kaptırmamıştır.
“Synthpop-Europop-Italo disco” şarkıcılarının %50'sini İtalyanlar,
%40'ı Almanlar geriye kalan %10’luk dilimini ise diğer milletler oluşturmuşlardır. Yani istatistikten çıkan netice itibarı ile bu tarzın lokomotifleri İtalyanlar ve Almanlar olmuşlardır. İşin ilgin yanı; 70li yıllarda ortaya çıkan Anglo Sakson Disco’suna alternatif olarak çıkarılan bu tarz İngiltere ve Kuzey Amerika’da hiç sevilmemiş, tutulmamış ve de dışlanmıştır. (Öyle ki; ismi bu tarzla adeta bütünleşmiş en meşhur “Synthpop” grubu olan “Modern Talking”'in Avrupa listelerini alt-üst etmiş 'Brother louie' parçası bile İngiltere'de en fazla 20.sıraya kadar çıkabilmiştir.
Şahsen bir Synthpop sevdalısı olarak bunun nedenini çok merak ettim ve de yaptığım araştırmalar sonucu bu neticenin tarihten gelen sosyo-kültürel ilişkiler nedeninden kaynaklanabileceği tezine vardım.
Olaya sosyolojik açıdan bakarsak; Anglo Sakson(İngiliz Amerikan Kültürü) kökenli olan İngiliz ve Amerikalıların; Germen ve Romalılara karşı olan tarihten gelen bir ilişkileri olduğunu görürüz. Sanırım kendilerine başka aidiyet kazandırma mücadelesinin etkisi olarak İngiliz ve Amerikalıların bu tarza tepkili olduklarını düşünebiliriz...
Bu konuya kısaca değinirsek; Anglo Sakson sözcüğü, MS 5nci yüzyılda İngiltere'nin büyük kısmına yerleşen Anglar, Sakslar ve Jutlar adı verilen Germen(Almanya) ve İskandinavya'nın farklı halklarını temsil etmektedir. O günkü halklar günümüz İngiliz milletinin de çekirdeğini de meydana getirmişlerdir. Bugün Avrupada konuşulan İngilizce, 1500 yıl önce Anglo-Saksonların konuştuğu dilden gelmektedir. MS 4ncü yüzyıl sonları ve 5nci yüzyıl başlarında Anglo-Sakson askerler, aileleri ile birlikte güney ve doğu kıyılarını korsanlara ve diğer Saksonlara karşı savunmak üzere Romalılar(İtalyanlar) tarafından paralı savaşçılar olarak getirilmişler ve de bu bölgeye konuşlandırılmışlardır. Yaklaşık 410 yılları civarında, son Roma birlikleri(İtalyanlar) İngiltere'yi terk etmişler; Bazıları bir Romalı(İtalyan) gibi yaşamaya devam etseler de; İngiliz Kanalı'ndan ve Kuzey Denizi'nden yeni yerleşimciler artmasıyla, bir çok kez yer değiştererek Anglo Sakson olmuşlardır. (Bunların bir kısmının ilerideki yüzyıllarda Amerika’ya iltica ettiklerini de bilmeyen yoktur sanırım)
Peki İngiliz ve Amerikalıların aksine bu tarza kucak açmış ve de çok benimsemiş ülkeler hangisidir derseniz. Karşımıza şöyle bir tablo çıkar..
“Synthpop-Europop-Italo Disco”’ya en çok rağbet gösterenler başta Rusya olmak üzere doğu Avrupa ülkeleridir.
Bu arada, ülkelerden çıkan şarkıcıların aksine; ülkelere göre prodüksiyon yatırımı ters orantılıdır. Almanlar her ne kadar İtalyanlar kadar çok şarkıcı/grup çıkaramasalar da; maddi anlamda bu tarza ciddi para yatırmışlardır. İstatistik olarak prodüksiyon şirketlerinin; %55’ini Alman, %40’ını İtalyan ve kalan %5’ini de diğer ülkelerin plak şirketleri kaplamaktadır.) Yazımın başında da belirttiğim gibi; bu efsanevi müzik tarzını İtalyan firmalar oluşturmuşlar ama en çok geliri Alman prodüksiyon şirketleri elde etmişlerdir. Örneğin; meşhur bir İtalyan şarkıcı İtalya’dan kasetini çıkartır; (en ünlüleri Media Records,Time records, Baby Records, Discomagic, Memory music) , şarkı tutulursa Alman plak şirketleri (Hansa Plak,Virgin, ZYX Record, Blow up, WEA, EMI Germany, Walldorf Records, Metronom, Polygram,) den de çıkarır ve buradan tüm dünyaya satılırdı.
“Synthpop” türünde genellikle belli başlı kelimeler ve cümleler kalıp olarak kullanılmıştır. Bunların en çok kullanılanlarına örnek; night, midnight, tonight, moon, gimme(give) , wanna(want) , love, lovely, lonely, hold, Don’t stop, Don’t go, Don’t cry, Can’t stop, Hold me tight, by the night, in the night vs. verilebilir..
(Şayet en çok kullanılan diğer kalıpları da merak ediyorsanız aşağıya göz atmanız yeterli olacaktır..)
“Can’t” eki ile en çok kullanılan kalıplar
Can’t stop
Can’t go
Can’t love
Can’t forget
Can’t get enough
Can’t let you go
“Hold” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
Hold me tight
Hold me now
Hold on me
Just hold me
“Night” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
Night of love
Night of fear
Night of music
By the night
In the night
Lovely night
Touch in the night
A kiss in the night
Stop the rain in the night
In the heat of the night
Princess of the night
Strangers by night
One more night
Be my lady of the night
Rhytmh of the night
“Tonight” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
I want you tonight
I'm falling in love tonight
I can lose my heart tonight
Hold me tonight
Let’me stay tonight
There’ll be no darkness tonight
The Train midnight
Two lovers tonight
“Baby” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
Baby I love you
Baby don’t go
Baby please stay
Baby you’re my music
Baby you’re my heart
'Don’t” eki ile birlikte en çok geçen kullanılan kalıplar
Don’t let me go
Don’t let me down
Don’t leave me
Don’t forget me
Don’t take away
Don’t cry tonight
Don’t wait to long
Don’t play with my heart
Don’t take away my heart
“Give me” cümlesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Give me your love
Give me what ı want
Give me peace on earth
Give me a peace on mind
Give me your heart
“Take” kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Take my love
Take my life
Take my all time
“Alone” kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Walking all alone
You’re not alone
“Rain” kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Rain in my hearth
Stop the rain in the night
Rain in my love
“I wanna” cümlesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
I wanna see your eyes
I wanna be your man
I wanna feel your breath,
I wanna hear your voice,
I wanna hear your heart beat
“Moon”kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Eyes of the moon
Blue moon
By the light of the magical moon
Dance Under The Moonlight
Günümüzde yaşı itibarı ile 80leri yaşamamış bazı arkadaşların; kalitesiz yapımlar olan Eski Türk filmlerinde; bu parçaların çok sık çalmasından ve de bir takım müstehcen sahnelerde de kullanılmasından ötürü, bu müzikleri de; 'kalitesiz, dandik, sapık, Tecavüzcü Coşkun veya Nuri Alço müziği' gibi uygunsuz nitelendirmelerde bulundukları gözlemlenmektedir. Halbuki Eski Türk filmlerinin kalitesiz veya seviyesiz olması bu müziklerin de “kalitesiz veya seviyesiz” olduğu anlamına gelmemektedir. Şayet bu eserler kalitesiz olsaydı; bırakın Avrupa müzik listelerinde haftalarca liste başlarında kalmasını, listeye bile girememiş olurlardı. 80lerin Türkiye’sinde de gene liste başı olan yabancı şarkıların aşağı yukarı hepsi bu türe aittir. Kanaatimce, bu tür yanlış saptamalar sadece bu müzik türüne değil; o türü dinleyenlere de yapılmış bir haksızlıktır. İşin gerçek tarafı şudur; Aslında o zamanki yönetmenler “kalitesiz” olan filmlerine bir nebze olsun “kalite” katabilmek adına bu müzikleri o vasat filmlerde kullanmışlardır. Yani burada sorgulanması gereken ana unsur müzik türü değil yönetmenlerin tavrıdır. Az çok İngilizcesi olan arkadaşlar bu tarzın sözlerini incelerlerse, sözlerin %95’inde kesinlikle erotik veya pornografik unsurlar olmadığını göreceklerdir. Kalan %5’lik kısma örnek vermek adına “Samanta Fox”’un “Touch Me”’sini ve Sabrina’nın “Boys, boys, boys”’unu verebiliriz.. Zaten her iki dişi de aslında bu tarz müzikler yapan şarkıcılar değil; bu akımdan kazanç elde etmek isteyen uyanık yapımcıların piyasaya çıkardıkları “seksapel” maymunlardır. Öyle ki; her ikisi de daha sonra değişik tarzda albümler çıkarmışlar ama sonuç tahmin edilebileceği gibi hüsran olmuştur. Bu sonuçta göstermektedir ki; dinleyici sanılanın aksine Samanta Fox’un vücuduna ve Sabrina’nın iri göğüslerine para vermemiş; söyledikleri tarz müziğe para vermişlerdir.
Bugün günümüzde bir çok TV programında, reklamlarda, filmlerde, maç yayınları jeneriğinde vs. hala ısrarla bu şarkılar çalıyorsa sanırım daha fazla açıklama yapmaya gerek yoktur diye düşünüyorum.
BU TARZDA EN ÇOK SATAN ŞARKICI VEYA GRUPLAR
(Tüm orjinal kopyaları)
1- Modern Talking - Almanya 120 milyon
2- C.C.Catch – Almanya - 70 milyon
3- Sandra – Almanya - 60 milyon
4- Den Harrow - İtalya - 50 milyon
5- Bad boys blue - Almanya - 50 milyon
6- Savage - İtalya – 45 milyon
7- Gazebo - İtalya - 40 milyon
8- Silent Circle - İtalya – 30 milyon
9- Fancy - Almanya - 25 milyon
10- A-HA - Almanya – 20 milyon
11- Scotch - İtalya – 15 milyon
12- Baltimora – İtalya – 13 milyon
13- Erasure – Almanya – 12 milyon
14- Ken Lazslo İtalya- 11 milyon
15- Sabrina - İtalya - 10 milyon
16- Samantha Fox- İngiltere- 10 milyon
17- Radiorama – İtalya – 10 milyon
18- The Human Leauge - İngiltere – 10 milyon
19- Joy –Avusturya - 7 milyon
20- Mike Mareen – Almanya -7 milyon
BU TARZDA “SINGLE” ÇIKARARAK ÜNLENMİŞ VE YÜZBİNLERCE SATAN ŞARKICI VEYA GRUPLAR..
Fair Control - “Symphony of love”
John Carpenter - “The end”
Bolero - “I Wish”
Lian Ross - “Say you will never”
Grant Miller - “Colder than ice”
The Buggles - “Video Killed the Radio star”
Lucia - “Marinero”
Visage - “Fade to Grey”
L’affair - “Secret eyes”
F.R.Dawid - “Words”
Black - “Wonderful Life”
Spagna - “I wanna be your wife”
E.L.O - “So Seriuos”
Jules - “You and me”
P.Lion - “Happy Children”
Cliff Turner - “Moonlight affair”
Yazoo- “Don’t go”
Brand İmage - “Love in a summer night”
Off “ - Electrica Salsa”
Joy Peters - “One night in love”
Linda Jo Rizzo - “Heartflash”
BU TARZDA, BANA GÖRE EN İYİ “TOP 50” PARÇA;
(Bir grup veya şarkıcının bir tek eserini yazmak kaydıyla)
1-Big in Japan – ALPHAVILLE
2-Smphony of Love – FAIR CONTROL
3-Gimme gimme your lovin’ – BADBOYS BLUE
4-Touch in the night – CILENT CIRCLE
5-The End – JOHN CARPENTER
6-Disco Band – SCOTCH
7-Self Control – LAURA BRANIGAN
8-Charleston – DEN HARROW
9-The great Commentment– CAMOUFLAGE
10-In the night – PET SHOP BOYS
11- Tarzan boy – BALTIMORA
12-Hi Hi Hi – SANDRA
13-I like Chopin – GAZEBO
14- Cause you’re young – C.C CATCH
15-Let the night take the blame – LORRAINE MCKANE
16-You’re my heart, you’re my soul – AMODERN TALKING
17-Take on me – A-HA
18-Blue Monday – NEW ORDER
19-I love to hate you – ERASURE
20-Say you’ll never – LIAN ROSS
21-Hello – JOY
22-Don’t cry tonight – SAVAGE
23-Don’t you want me baby – THE HUMAN LEAUGE
24-Don’t go – YAZOO
25-I wish – BOLERO
26-Comenchero – RAGGIO DI LUNA
27-Colder than ice – GRANT MILLER
28-Blue Monday –NEW ORDER
29- Just can't get enough – DEPECHE MODE
30-Vienna calling – FALCO
31-The Locomotion – KYLIE MINOGUE
32-Last Christmas – WHAM
33-Marinero – LUCIA
34-Words – F.R. DAWID
35-Wonderful life – BLACK
36-Samurai – MICHAEL CRETU
37-Let to music play – SHANNON
38-Out of my mind – MR.FREAKY
39-Ella, Elle l! a – FRANCE GALL
40-İrresistible – STEPHANIE
41-Voyage Voyage – DESIRELESS
42-Funky town – LIPPS INC.
43-Cambodia – KIM WILDE
44-Sweet dreams-EURYTHMICS
45-Blind Vision – BLANCMANGE
46-Come undone –DURAN DURAN
47-Agent of liberty- MIKE MAREEN
48-What a feeling – IRENE CARA
49-Fade to Grey – VISAGE
50-Not the Loving Kind – THE TWINS
alıntı...
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
'Synthpop,Europop(Eurodance) veya Italo disco” diye adlandırdılan efsanevi bu tarz; 80lerin başlarında Avrupa’da çıkmıştır. İlk olarak müzikseverlerin dikkatini fazla çekmeyen bu tarz; aradan geçen bir kaç sene içerisinde yayınlanan oldukça etkili parçalar sayesinde başta İtalya, Almanya, Hollanda olmak üzere neredeyse tüm Avrupa’da varlığını derinden hissettirmiş, bir çok gencin adeta yaşam tarzı haline gelerek çok kuvvetli bir akım olmuştur. Öyle ki; 80li yıllarda Avrupa’da bu tarza ait onlarca parça çok uzun dönem liste başlarını başka tarzlara bırakmamıştır. Bu tarza bir çok değişik isim verilmesinin ana sebepleri; klavye ağırlıklı(synthsizer) parçalar olduğundan kimileri tarafından “Synthpop”, Avrupa’da çok rağbet görmüş pop türünde bir müzik tarzı olduğu için “Europop(Eurodance) ” ve de bu tarzı İtalyanların keşfederek dolayısıyla da beşiğinin İtalya’da olmasından ötürü “İtalo Disco” diye de adlandırılması görülebilir ki bunlar doğrudur ama tam olarak yeterli bir tanımlama değildir. Bu adlandırmaların gerçek sebebi müzik yapısı olarak birbirlerinden çok ince nüanslarla ayrılmasıdır. Her ne kadar durum böyle olsa da; Ben yazımın ilerleyen kısımlarında bu tarza genelleme olarak “Synthpop” tanımıyla devam edeceğim.
“Synthpop” tarzının en karakteristik özelliği; klavyenin müziğe hakim olduğu basit ve iç içe girmiş ritimlerin ön plana çıkarak, sözlerin etkili bir şekilde müzikseverlere sunulmasıdır. Yani bu tarzı “efsanevi” yapan ana unsur; güçlü lirik ve melodik/harmonik yapıda olmalarından gelmektedir. Öte yandan şarkı ile şarkıcı adeta bütünleşmiştir; ilgi şarkıcının üzerindedir ve şarkıcı grubun ve şarkıların içeriğini yansıtacak imajı sunmaktadır. Şarkı sözleri genellikle hafiftir, derinlere pek inmemektedir ama zaman zaman çok duygusal ve ciddi temaları da olabilmektedir.
Bir de şunu belirtmekte fayda vardır; efsanevi bu tarz, 80leri hegomanyası altına almış; “New wave” akımının içinde bir koldur. Günümüzde maalesef bazı arkadaşlar bir çok New wave grubunu “Synthpop” grubu diye adlandırmaktadırlar ki; bu çok yanlış bir nitelemedir. Örneğin Alphaville’in; başta “Big in Japan”, “Sounds like a melody” ve “Dance with me” olmak üzere bir kaç “synthpop” tarzında şarkısı vardır ama bu grup genel olarak Rock-pop karışımı olan “New wave” tarzında eserler vermiştir. Yani Alphaville; Rock tarzında müzik yapan müzik grupları sınıfına girmektedir..
“Synthpop” diye adlandırdığımız ve de eski Türk filmlerinin de vazgeçilmezlerinden olan bu efsanevi tarz; sanılanın aksine Almanya’da değil İtalya’da ortaya çıkmıştır. Zaten ilk olarak İtalya’dan çıkıp dünyaya yayıldığı için “Italo disco” diye de adlandırılmaktadır. Faşizan Milliyetçiliği ile meşhur olan İtalyanları; kendi dillerinde olmayan bu türü oluşturdukları için tebrik etmek gerekir. Kimbilir belki de; Mussolini’nin İtalyası kalsaydı çok büyük ihtimalle bu muhteşem tarz ile tanışamayacaktık..
Bunların yanı sıra bu akım sadece Avrupa’da tutulmakla kalmayarak başta Japonya, Meksika, Şili gibi Okyanus ötesi ülkelerde de geniş dinleyici kitlesi bulmuştur. Öyle ki bu ülkelerde “single”’lar bile yüzbinlerce adet satmıştır.. En basitinden bir örnek vermek gerekirse; Sandra’nın 1984 yılında; Alphaville’in meşhur “Big in Japan”’inin Almanca coverı olan “Japan ist weit' isimli single’ı uzun dönem Japonya’da listebaşını kimselere kaptırmamıştır.
“Synthpop-Europop-Italo disco” şarkıcılarının %50'sini İtalyanlar,
%40'ı Almanlar geriye kalan %10’luk dilimini ise diğer milletler oluşturmuşlardır. Yani istatistikten çıkan netice itibarı ile bu tarzın lokomotifleri İtalyanlar ve Almanlar olmuşlardır. İşin ilgin yanı; 70li yıllarda ortaya çıkan Anglo Sakson Disco’suna alternatif olarak çıkarılan bu tarz İngiltere ve Kuzey Amerika’da hiç sevilmemiş, tutulmamış ve de dışlanmıştır. (Öyle ki; ismi bu tarzla adeta bütünleşmiş en meşhur “Synthpop” grubu olan “Modern Talking”'in Avrupa listelerini alt-üst etmiş 'Brother louie' parçası bile İngiltere'de en fazla 20.sıraya kadar çıkabilmiştir.
Şahsen bir Synthpop sevdalısı olarak bunun nedenini çok merak ettim ve de yaptığım araştırmalar sonucu bu neticenin tarihten gelen sosyo-kültürel ilişkiler nedeninden kaynaklanabileceği tezine vardım.
Olaya sosyolojik açıdan bakarsak; Anglo Sakson(İngiliz Amerikan Kültürü) kökenli olan İngiliz ve Amerikalıların; Germen ve Romalılara karşı olan tarihten gelen bir ilişkileri olduğunu görürüz. Sanırım kendilerine başka aidiyet kazandırma mücadelesinin etkisi olarak İngiliz ve Amerikalıların bu tarza tepkili olduklarını düşünebiliriz...
Bu konuya kısaca değinirsek; Anglo Sakson sözcüğü, MS 5nci yüzyılda İngiltere'nin büyük kısmına yerleşen Anglar, Sakslar ve Jutlar adı verilen Germen(Almanya) ve İskandinavya'nın farklı halklarını temsil etmektedir. O günkü halklar günümüz İngiliz milletinin de çekirdeğini de meydana getirmişlerdir. Bugün Avrupada konuşulan İngilizce, 1500 yıl önce Anglo-Saksonların konuştuğu dilden gelmektedir. MS 4ncü yüzyıl sonları ve 5nci yüzyıl başlarında Anglo-Sakson askerler, aileleri ile birlikte güney ve doğu kıyılarını korsanlara ve diğer Saksonlara karşı savunmak üzere Romalılar(İtalyanlar) tarafından paralı savaşçılar olarak getirilmişler ve de bu bölgeye konuşlandırılmışlardır. Yaklaşık 410 yılları civarında, son Roma birlikleri(İtalyanlar) İngiltere'yi terk etmişler; Bazıları bir Romalı(İtalyan) gibi yaşamaya devam etseler de; İngiliz Kanalı'ndan ve Kuzey Denizi'nden yeni yerleşimciler artmasıyla, bir çok kez yer değiştererek Anglo Sakson olmuşlardır. (Bunların bir kısmının ilerideki yüzyıllarda Amerika’ya iltica ettiklerini de bilmeyen yoktur sanırım)
Peki İngiliz ve Amerikalıların aksine bu tarza kucak açmış ve de çok benimsemiş ülkeler hangisidir derseniz. Karşımıza şöyle bir tablo çıkar..
“Synthpop-Europop-Italo Disco”’ya en çok rağbet gösterenler başta Rusya olmak üzere doğu Avrupa ülkeleridir.
Bu arada, ülkelerden çıkan şarkıcıların aksine; ülkelere göre prodüksiyon yatırımı ters orantılıdır. Almanlar her ne kadar İtalyanlar kadar çok şarkıcı/grup çıkaramasalar da; maddi anlamda bu tarza ciddi para yatırmışlardır. İstatistik olarak prodüksiyon şirketlerinin; %55’ini Alman, %40’ını İtalyan ve kalan %5’ini de diğer ülkelerin plak şirketleri kaplamaktadır.) Yazımın başında da belirttiğim gibi; bu efsanevi müzik tarzını İtalyan firmalar oluşturmuşlar ama en çok geliri Alman prodüksiyon şirketleri elde etmişlerdir. Örneğin; meşhur bir İtalyan şarkıcı İtalya’dan kasetini çıkartır; (en ünlüleri Media Records,Time records, Baby Records, Discomagic, Memory music) , şarkı tutulursa Alman plak şirketleri (Hansa Plak,Virgin, ZYX Record, Blow up, WEA, EMI Germany, Walldorf Records, Metronom, Polygram,) den de çıkarır ve buradan tüm dünyaya satılırdı.
“Synthpop” türünde genellikle belli başlı kelimeler ve cümleler kalıp olarak kullanılmıştır. Bunların en çok kullanılanlarına örnek; night, midnight, tonight, moon, gimme(give) , wanna(want) , love, lovely, lonely, hold, Don’t stop, Don’t go, Don’t cry, Can’t stop, Hold me tight, by the night, in the night vs. verilebilir..
(Şayet en çok kullanılan diğer kalıpları da merak ediyorsanız aşağıya göz atmanız yeterli olacaktır..)
“Can’t” eki ile en çok kullanılan kalıplar
Can’t stop
Can’t go
Can’t love
Can’t forget
Can’t get enough
Can’t let you go
“Hold” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
Hold me tight
Hold me now
Hold on me
Just hold me
“Night” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
Night of love
Night of fear
Night of music
By the night
In the night
Lovely night
Touch in the night
A kiss in the night
Stop the rain in the night
In the heat of the night
Princess of the night
Strangers by night
One more night
Be my lady of the night
Rhytmh of the night
“Tonight” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
I want you tonight
I'm falling in love tonight
I can lose my heart tonight
Hold me tonight
Let’me stay tonight
There’ll be no darkness tonight
The Train midnight
Two lovers tonight
“Baby” kelimesi ile en çok kullanılan kalıplar
Baby I love you
Baby don’t go
Baby please stay
Baby you’re my music
Baby you’re my heart
'Don’t” eki ile birlikte en çok geçen kullanılan kalıplar
Don’t let me go
Don’t let me down
Don’t leave me
Don’t forget me
Don’t take away
Don’t cry tonight
Don’t wait to long
Don’t play with my heart
Don’t take away my heart
“Give me” cümlesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Give me your love
Give me what ı want
Give me peace on earth
Give me a peace on mind
Give me your heart
“Take” kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Take my love
Take my life
Take my all time
“Alone” kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Walking all alone
You’re not alone
“Rain” kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Rain in my hearth
Stop the rain in the night
Rain in my love
“I wanna” cümlesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
I wanna see your eyes
I wanna be your man
I wanna feel your breath,
I wanna hear your voice,
I wanna hear your heart beat
“Moon”kelimesi ile birlikte en çok kullanılan kalıplar
Eyes of the moon
Blue moon
By the light of the magical moon
Dance Under The Moonlight
Günümüzde yaşı itibarı ile 80leri yaşamamış bazı arkadaşların; kalitesiz yapımlar olan Eski Türk filmlerinde; bu parçaların çok sık çalmasından ve de bir takım müstehcen sahnelerde de kullanılmasından ötürü, bu müzikleri de; 'kalitesiz, dandik, sapık, Tecavüzcü Coşkun veya Nuri Alço müziği' gibi uygunsuz nitelendirmelerde bulundukları gözlemlenmektedir. Halbuki Eski Türk filmlerinin kalitesiz veya seviyesiz olması bu müziklerin de “kalitesiz veya seviyesiz” olduğu anlamına gelmemektedir. Şayet bu eserler kalitesiz olsaydı; bırakın Avrupa müzik listelerinde haftalarca liste başlarında kalmasını, listeye bile girememiş olurlardı. 80lerin Türkiye’sinde de gene liste başı olan yabancı şarkıların aşağı yukarı hepsi bu türe aittir. Kanaatimce, bu tür yanlış saptamalar sadece bu müzik türüne değil; o türü dinleyenlere de yapılmış bir haksızlıktır. İşin gerçek tarafı şudur; Aslında o zamanki yönetmenler “kalitesiz” olan filmlerine bir nebze olsun “kalite” katabilmek adına bu müzikleri o vasat filmlerde kullanmışlardır. Yani burada sorgulanması gereken ana unsur müzik türü değil yönetmenlerin tavrıdır. Az çok İngilizcesi olan arkadaşlar bu tarzın sözlerini incelerlerse, sözlerin %95’inde kesinlikle erotik veya pornografik unsurlar olmadığını göreceklerdir. Kalan %5’lik kısma örnek vermek adına “Samanta Fox”’un “Touch Me”’sini ve Sabrina’nın “Boys, boys, boys”’unu verebiliriz.. Zaten her iki dişi de aslında bu tarz müzikler yapan şarkıcılar değil; bu akımdan kazanç elde etmek isteyen uyanık yapımcıların piyasaya çıkardıkları “seksapel” maymunlardır. Öyle ki; her ikisi de daha sonra değişik tarzda albümler çıkarmışlar ama sonuç tahmin edilebileceği gibi hüsran olmuştur. Bu sonuçta göstermektedir ki; dinleyici sanılanın aksine Samanta Fox’un vücuduna ve Sabrina’nın iri göğüslerine para vermemiş; söyledikleri tarz müziğe para vermişlerdir.
Bugün günümüzde bir çok TV programında, reklamlarda, filmlerde, maç yayınları jeneriğinde vs. hala ısrarla bu şarkılar çalıyorsa sanırım daha fazla açıklama yapmaya gerek yoktur diye düşünüyorum.
BU TARZDA EN ÇOK SATAN ŞARKICI VEYA GRUPLAR
(Tüm orjinal kopyaları)
1- Modern Talking - Almanya 120 milyon
2- C.C.Catch – Almanya - 70 milyon
3- Sandra – Almanya - 60 milyon
4- Den Harrow - İtalya - 50 milyon
5- Bad boys blue - Almanya - 50 milyon
6- Savage - İtalya – 45 milyon
7- Gazebo - İtalya - 40 milyon
8- Silent Circle - İtalya – 30 milyon
9- Fancy - Almanya - 25 milyon
10- A-HA - Almanya – 20 milyon
11- Scotch - İtalya – 15 milyon
12- Baltimora – İtalya – 13 milyon
13- Erasure – Almanya – 12 milyon
14- Ken Lazslo İtalya- 11 milyon
15- Sabrina - İtalya - 10 milyon
16- Samantha Fox- İngiltere- 10 milyon
17- Radiorama – İtalya – 10 milyon
18- The Human Leauge - İngiltere – 10 milyon
19- Joy –Avusturya - 7 milyon
20- Mike Mareen – Almanya -7 milyon
BU TARZDA “SINGLE” ÇIKARARAK ÜNLENMİŞ VE YÜZBİNLERCE SATAN ŞARKICI VEYA GRUPLAR..
Fair Control - “Symphony of love”
John Carpenter - “The end”
Bolero - “I Wish”
Lian Ross - “Say you will never”
Grant Miller - “Colder than ice”
The Buggles - “Video Killed the Radio star”
Lucia - “Marinero”
Visage - “Fade to Grey”
L’affair - “Secret eyes”
F.R.Dawid - “Words”
Black - “Wonderful Life”
Spagna - “I wanna be your wife”
E.L.O - “So Seriuos”
Jules - “You and me”
P.Lion - “Happy Children”
Cliff Turner - “Moonlight affair”
Yazoo- “Don’t go”
Brand İmage - “Love in a summer night”
Off “ - Electrica Salsa”
Joy Peters - “One night in love”
Linda Jo Rizzo - “Heartflash”
BU TARZDA, BANA GÖRE EN İYİ “TOP 50” PARÇA;
(Bir grup veya şarkıcının bir tek eserini yazmak kaydıyla)
1-Big in Japan – ALPHAVILLE
2-Smphony of Love – FAIR CONTROL
3-Gimme gimme your lovin’ – BADBOYS BLUE
4-Touch in the night – CILENT CIRCLE
5-The End – JOHN CARPENTER
6-Disco Band – SCOTCH
7-Self Control – LAURA BRANIGAN
8-Charleston – DEN HARROW
9-The great Commentment– CAMOUFLAGE
10-In the night – PET SHOP BOYS
11- Tarzan boy – BALTIMORA
12-Hi Hi Hi – SANDRA
13-I like Chopin – GAZEBO
14- Cause you’re young – C.C CATCH
15-Let the night take the blame – LORRAINE MCKANE
16-You’re my heart, you’re my soul – AMODERN TALKING
17-Take on me – A-HA
18-Blue Monday – NEW ORDER
19-I love to hate you – ERASURE
20-Say you’ll never – LIAN ROSS
21-Hello – JOY
22-Don’t cry tonight – SAVAGE
23-Don’t you want me baby – THE HUMAN LEAUGE
24-Don’t go – YAZOO
25-I wish – BOLERO
26-Comenchero – RAGGIO DI LUNA
27-Colder than ice – GRANT MILLER
28-Blue Monday –NEW ORDER
29- Just can't get enough – DEPECHE MODE
30-Vienna calling – FALCO
31-The Locomotion – KYLIE MINOGUE
32-Last Christmas – WHAM
33-Marinero – LUCIA
34-Words – F.R. DAWID
35-Wonderful life – BLACK
36-Samurai – MICHAEL CRETU
37-Let to music play – SHANNON
38-Out of my mind – MR.FREAKY
39-Ella, Elle l! a – FRANCE GALL
40-İrresistible – STEPHANIE
41-Voyage Voyage – DESIRELESS
42-Funky town – LIPPS INC.
43-Cambodia – KIM WILDE
44-Sweet dreams-EURYTHMICS
45-Blind Vision – BLANCMANGE
46-Come undone –DURAN DURAN
47-Agent of liberty- MIKE MAREEN
48-What a feeling – IRENE CARA
49-Fade to Grey – VISAGE
50-Not the Loving Kind – THE TWINS
alıntı...
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
fewlive- Süper Forum Bağımlısı
- Mesaj Sayısı : 1106
Forum Puanı : 2914
Rep Puanı : 47
Kayıt tarihi : 12/08/09
Yaş : 41
Nerden :
Geri: Italo Disco sizce ne demek?
sağolasın, PSB italio disco tarzı değil ama synt-pop tarzında
Euroboy- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 1610
Forum Puanı : 3731
Rep Puanı : 38
Kayıt tarihi : 30/09/09
Yaş : 41
Nerden : İstanbul
Similar topics
» İtalo Disco Akımı
» ABC...Euro-Italo-Disco vol. Mp3'leri
» Italo-Disco (Single, Vinyl, 7", 12'')
» Disco Bonus Mp3'leri
» Yeni Disco Akımı Hakkında
» ABC...Euro-Italo-Disco vol. Mp3'leri
» Italo-Disco (Single, Vinyl, 7", 12'')
» Disco Bonus Mp3'leri
» Yeni Disco Akımı Hakkında
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Kas. 16, 2014 12:25 am tarafından extremeways
» Yeni Bölüm İstekleri
C.tesi Kas. 30, 2013 7:16 pm tarafından ozgerdeem
» ••• NightHawk 80ler Kosesi •••
Cuma Ağus. 17, 2012 3:22 am tarafından Thekarra70
» Dieter Bohlen - Şarkı Listesi
Ptsi Tem. 09, 2012 3:34 pm tarafından MTAdmin
» '80'ler Mp3'leri
Perş. Tem. 05, 2012 10:20 pm tarafından ozgurbilge
» Alphaville Mp3'leri
Perş. Tem. 05, 2012 10:17 pm tarafından ozgurbilge
» Blue System Videoları
Cuma Haz. 15, 2012 10:29 pm tarafından DiBohlen
» Giorgio Moroder Mp3'leri
Perş. Ocak 05, 2012 9:02 pm tarafından manyuka
» '80'ler Videoları
Paz Kas. 06, 2011 11:19 pm tarafından kiraz61