En son konular
En iyi yollayıcılar
MTAdmin | ||||
Euroboy | ||||
fewlive | ||||
sanra | ||||
Utku | ||||
Emoq Duranmania | ||||
ateksur | ||||
NightHawk | ||||
Reflection | ||||
Alphaville |
Arama
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde Modern Talking ve '80'ler Forumu adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde Forum Seksenler adresi saklayın ve paylaşın
Anahtar-kelime
'80'ler Hakkında Yazılar
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
'80'ler Hakkında Yazılar
80’li yıllarda yaşayan gençliği, dünya müzik piyasasını, mahallelerindeki kaset dolduran amcalar kötü kayıtları sayesinde takip ederlerdi. O zamanlarda herkes, sağdan soldan yarım yamalak duyduğu ve beğendiği parçaların isimlerini bir kağıda yazıp, kaset doldurtmak için o 'mahalle kasetçileri'ne giderdi.
80'lerde Hey Müzik Dergisi vardı. İlk gençlik dergisiydi. Müzik, magazin, tv haberleri içerikli, ilk sayfaları beyaz orta sayfaları saman kağıttandı. Bütün müzik olayları, ve roportajlar oradan okunur, müzik listeleri sıkı şekilde takip edilir, posterleri ile duvarlar süslenirdi.
Hey Dergisi, daha çok Alman Bravo dergisinin türkçe baskısı gibiydi. Bravo alacak parası olmayanlar için ideal bir seçimdi. Hey dergisi 75 lira, Bravo 500 liraydi. Posterlerinde ‘Bravo’ yazısını kapatmak için kocaman Hey logoları basılırdı.
Radyo olarak TRT 3 dinlerdik (başka da bir şey yoktu zaten), sabah 08.00 ve 10.00 akşam da 18.00 de liste programları verirlerdi. Tabii teypte kaset hazır olurdu ve sevdiğimiz şarkıları kaydederdik.
O yıllarda sık sık arkadaşlarla "Kaç katlı müzik setleri iyidir?" diye derin tartışmalara girerdik.
Blam Turbo, Relax ve Galaxy isimleriyle 2 ayda bir seri LP ler ve kasetler çıkar ve dönemin en popüler 9-10 parçası bu albümlerde yer alırdı.
TRT’deTeleskop diye bir müzik programı vardı. Izzet Öz sunardı. Biz yabancı klip kavramını Duran Duran' ın üyelerinin boş bir hangarda sandalyeleri dağıttığı Wild Boys şarkısıyla, Michael Jackson' ın mezarındaki ölüleri çıkarttığı Thriller' ında, Paul Mc Cartney'in masum suratlı askeri canlandırdığı Pipes of Peace' inde öğrendik.
_________________
Modern Talking bir efsanedir ve efsaneler asla ÖLMEZ...o kadar
80'lerde Hey Müzik Dergisi vardı. İlk gençlik dergisiydi. Müzik, magazin, tv haberleri içerikli, ilk sayfaları beyaz orta sayfaları saman kağıttandı. Bütün müzik olayları, ve roportajlar oradan okunur, müzik listeleri sıkı şekilde takip edilir, posterleri ile duvarlar süslenirdi.
Hey Dergisi, daha çok Alman Bravo dergisinin türkçe baskısı gibiydi. Bravo alacak parası olmayanlar için ideal bir seçimdi. Hey dergisi 75 lira, Bravo 500 liraydi. Posterlerinde ‘Bravo’ yazısını kapatmak için kocaman Hey logoları basılırdı.
Radyo olarak TRT 3 dinlerdik (başka da bir şey yoktu zaten), sabah 08.00 ve 10.00 akşam da 18.00 de liste programları verirlerdi. Tabii teypte kaset hazır olurdu ve sevdiğimiz şarkıları kaydederdik.
O yıllarda sık sık arkadaşlarla "Kaç katlı müzik setleri iyidir?" diye derin tartışmalara girerdik.
Blam Turbo, Relax ve Galaxy isimleriyle 2 ayda bir seri LP ler ve kasetler çıkar ve dönemin en popüler 9-10 parçası bu albümlerde yer alırdı.
TRT’deTeleskop diye bir müzik programı vardı. Izzet Öz sunardı. Biz yabancı klip kavramını Duran Duran' ın üyelerinin boş bir hangarda sandalyeleri dağıttığı Wild Boys şarkısıyla, Michael Jackson' ın mezarındaki ölüleri çıkarttığı Thriller' ında, Paul Mc Cartney'in masum suratlı askeri canlandırdığı Pipes of Peace' inde öğrendik.
_________________
Modern Talking bir efsanedir ve efsaneler asla ÖLMEZ...o kadar
Utku- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 435
Forum Puanı : 887
Rep Puanı : 18
Kayıt tarihi : 04/08/09
Yaş : 42
Nerden : İzmir,tam 35
Geri: '80'ler Hakkında Yazılar
80'li yıllar geride kaldığında kimse o günlerin tekrar kıymete bineceğini tahmin etmiyordu. Herkeste bir pişmanlık, bir unutma telaşı... Neredeyse topluca utanıyorduk 80'lerden ve o yıllarda yaptıklarımızdan. Darbeyi ve yarattığı travmayı düşününce, belki bizler için anlaşılır ve yerindeydi bu ruh hali ama dünyanın öbür ucundakilerin durumu da pek farklı değildi. Neyse ki çok geçmeden grunge modası aldı yürüdü, ayrıca 80'li yılların masum disko muhabbetleri yerini rave'lere bıraktı (aslında o da 80'lerin sonundan kalma bir gelenekti ya, neyse). Müzik dünyası söz konusu olunca brit pop, trip hop, ambient, IDM gibi türler de çıkıştayken içimiz rahattı. Artık gönül rahatlığıyla 'o günleri' ve bayağı modasını geride bırakmıştık. Elektronik çağa yeni yeni adım atılan 80'lerin ilkelliği de artık maziydi. Ancak yavaş yavaş her eve internet bağlantısı gelir, yeni bir yüzyıla hazırlanırken olan oldu. 90'ları tamamlamaya iki üç yıl kala bazılarımızın aklına tekrar düştü 80'ler. Neredeyse günah çıkartır gibi, istenmeyen ve dışlanan çocuğu bağrımıza basarcasına "Ya, aslında o kadar da kötü değildi," demeye başladık önce. Sonra dolaplardan çıkan tozlu kasetler ve plaklar, internet üzerinden paylaşılan şarkılar ve anılar, 10 yıl öncesinin nostaljisini taşıyan filmler (mesela The Wedding Singer) derken bir de baktık ki 80'ler epey "in" olmuş. Yetmezmiş gibi bir de electroclash dalgası geldi üzerine. Artık moda dünyası, defileler, reklamlar, video klipler, kulüpler, dans müziği, rock müziği, pop müzik, her şey bir nostalji ve 80'li yıllara geri dönüş duygusuna sahipti. Bizim ülkemiz de epey nasiplendi bu eğilimden. Televizyonda şov yapanlara iyi bir malzeme çıktı, barlarda ve kulüplerde sık 80'ler partileri düzenlenmeye başlandı. Yavaş yavaş insanlar sıkılmaya mı başlıyorlar dememize kalmadı ki, o günlerin "en"lerinden Samantha Fox'un ülkemizde konser vereceğini öğrendik
İki konser de fiyaskoydu
Samantha Fox gerçekten 80'li yılların en gözde isimlerinden birisiydi. Çoğunluk onu şarkılarından ziyade çıplak pozlarıyla hatırlıyor olmalı, hani şu göğüs uçlarının yıldızlarla kapatıldığı cinsinden. Zaten bayan Fox'a şöhret basamaklarını tırmandıran ilk adımı da İngilizlerin The Sun gazetesi için çektirdiği üstsüz fotoğraflardı. Evet, Samantha Fox'un imajını kuşatan bir cinsellik dalgası vardı ama o yıllarda "Abi, Samantha Fox'un pornosunu bulduk", gibi iddialarla el altından dolaşan porno filmlere varıncaya kadar değil. Kendisinin böyle bir şehir efsanesine konu olması tamamıyla bir talihsizlikten ibaret. Fox soyadlı ailesi ona 1966 yılında Samantha Karen adını verirken, 70'li yıllarda porno filmlerde oynayan Amerikalı bir aktrisin aynı takma ismi kullanacağını nereden bilebilirdi ki?
Aslında Fox iyi satmış bir ilk albüm (Touch Me) ve oradan çıkan bir iki hitin ötesine pek geçememiş bir şarkıcıydı. O günlerin standartlarına göre belki erotik ve yüz kızartıcı, bugün dinlendiğindeyse bayağı ve komik kalan "Touch Me (I Want Your Body)"nin pek çok listede 1 numarayı parsellediği günlerde el üstünde tutulmasına tutuluyordu. Hatta hafızamızı tazeleyelim, o zamanlar yine konser amaçlı olarak Türkiye'yi de ziyaret etmişti bayan Fox. 1988 yılında önce İzmir'de Alsancak Stadı'nda, daha sonraysa İstanbul'da Stüdyo 54'te verdiği iki konser de fiyaskoyla sonuçlanmıştı ne yazık ki. Seyirci sayısının azlığı bir yana, sadece yarım saat sahnede kalması ve playback olarak toplam yedi şarkı seslendirmesi epey tepki çekmişti. Herhalde bu sefer daha sıkı bir performans hazırlamıştır diye tahmin ediyoruz.
Peki aradan geçen onca yılda ne oldu? Fox, kapağında yırtık bir kot pantolonla boy gösterdiği Touch Me'nin (akıllardan çıkmayan bir popo frikiği veren bu kotu, hatırlarsanız aynı isimli şarkının video klibinde de giymişti) ardından birkaç albüm daha çıkarttı ama asla aynı başarıyı tekrarlayamadı. Uzun bir süre ortadan kaybolduktan sonra, 90'ların ortalarında kendisini dine vermesiyle tekrar haber oldu. "Samantha Fox artık bir rahibe" başlıklı haberleri gazetelerde okurken, bu ne yaman çelişki diye aklımızdan geçirmeden edemedik. Fox ise benzer sorulara "Bunda bir çelişki yok. Tanrı bana bu vücudu vermiş ve eğlence dünyasındaki varlığımla pek çok kişiyi mutlu ettim. Ancak asla pornografiye bulaşmadım. Hep inançlı birisiydim ve her gece yatmadan dua ederim," tarzı cevaplar verdi. Bizimse aklımız bu beyanatlardan sonra tekrar 80'lere gitti. Samantha Fox ile strip-poker oynanan, eğer kazanırsanız Fox'u çıplak görebildiğiniz şu Commodore 64 oyununun ne kadar yeniyetmeyi mutlu ettiğini hatırladık ve gülümsedik.
_________________
İki konser de fiyaskoydu
Samantha Fox gerçekten 80'li yılların en gözde isimlerinden birisiydi. Çoğunluk onu şarkılarından ziyade çıplak pozlarıyla hatırlıyor olmalı, hani şu göğüs uçlarının yıldızlarla kapatıldığı cinsinden. Zaten bayan Fox'a şöhret basamaklarını tırmandıran ilk adımı da İngilizlerin The Sun gazetesi için çektirdiği üstsüz fotoğraflardı. Evet, Samantha Fox'un imajını kuşatan bir cinsellik dalgası vardı ama o yıllarda "Abi, Samantha Fox'un pornosunu bulduk", gibi iddialarla el altından dolaşan porno filmlere varıncaya kadar değil. Kendisinin böyle bir şehir efsanesine konu olması tamamıyla bir talihsizlikten ibaret. Fox soyadlı ailesi ona 1966 yılında Samantha Karen adını verirken, 70'li yıllarda porno filmlerde oynayan Amerikalı bir aktrisin aynı takma ismi kullanacağını nereden bilebilirdi ki?
Aslında Fox iyi satmış bir ilk albüm (Touch Me) ve oradan çıkan bir iki hitin ötesine pek geçememiş bir şarkıcıydı. O günlerin standartlarına göre belki erotik ve yüz kızartıcı, bugün dinlendiğindeyse bayağı ve komik kalan "Touch Me (I Want Your Body)"nin pek çok listede 1 numarayı parsellediği günlerde el üstünde tutulmasına tutuluyordu. Hatta hafızamızı tazeleyelim, o zamanlar yine konser amaçlı olarak Türkiye'yi de ziyaret etmişti bayan Fox. 1988 yılında önce İzmir'de Alsancak Stadı'nda, daha sonraysa İstanbul'da Stüdyo 54'te verdiği iki konser de fiyaskoyla sonuçlanmıştı ne yazık ki. Seyirci sayısının azlığı bir yana, sadece yarım saat sahnede kalması ve playback olarak toplam yedi şarkı seslendirmesi epey tepki çekmişti. Herhalde bu sefer daha sıkı bir performans hazırlamıştır diye tahmin ediyoruz.
Peki aradan geçen onca yılda ne oldu? Fox, kapağında yırtık bir kot pantolonla boy gösterdiği Touch Me'nin (akıllardan çıkmayan bir popo frikiği veren bu kotu, hatırlarsanız aynı isimli şarkının video klibinde de giymişti) ardından birkaç albüm daha çıkarttı ama asla aynı başarıyı tekrarlayamadı. Uzun bir süre ortadan kaybolduktan sonra, 90'ların ortalarında kendisini dine vermesiyle tekrar haber oldu. "Samantha Fox artık bir rahibe" başlıklı haberleri gazetelerde okurken, bu ne yaman çelişki diye aklımızdan geçirmeden edemedik. Fox ise benzer sorulara "Bunda bir çelişki yok. Tanrı bana bu vücudu vermiş ve eğlence dünyasındaki varlığımla pek çok kişiyi mutlu ettim. Ancak asla pornografiye bulaşmadım. Hep inançlı birisiydim ve her gece yatmadan dua ederim," tarzı cevaplar verdi. Bizimse aklımız bu beyanatlardan sonra tekrar 80'lere gitti. Samantha Fox ile strip-poker oynanan, eğer kazanırsanız Fox'u çıplak görebildiğiniz şu Commodore 64 oyununun ne kadar yeniyetmeyi mutlu ettiğini hatırladık ve gülümsedik.
_________________
Utku- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 435
Forum Puanı : 887
Rep Puanı : 18
Kayıt tarihi : 04/08/09
Yaş : 42
Nerden : İzmir,tam 35
Geri: '80'ler Hakkında Yazılar
1980li yillarda hayatinin ilk tecrübelerini yasamis,
ilkokula gitmis, kenan evren‿i, erdal inönü‿yü, özali tanimis olmak, ajda pekkan‿in alo, michael jackson‿in pepsi reklamlarini hatirlayacak kadar sansli olmak demek Big in Japan , the final countdown , eye of the tiger demek.
-icraatin içinden demek, semra koy bir kaset de nesemizi bulalim demek.
köprü demek, ödediginiz her kurus verginin yol, su,
elektrik olarak size geri dönmesi demek-voltran voltran voltran demek , depozito toplamak adina kola sisesi
biriktirmek demek , adile nasit ten masal dinlemek
demek.-debbie gibson, tiffany, jason danovan, sandra,modern talking .vb…dinliyor >
olmak…comanchero‿nun ve life is lifein sözlerini
ezberlemeye çalismak demek…michael jackson, madonna, samantha fox demek-korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaslar demek.clementine, he man, she ra, transformers demek.-okula siyah önlükle gitmek demek.
kayahan,nilüfer,sezen aksu, baris manço
ile büyümek demek ihtilal cocugu demek köle izaura demek, ziyaretçiler demek!!!! acidçi misin metalci mi demek…
-moruk demek, herild yani demek, hey corc versene borc
demek, olmaz maykil bende de yok cevabini isitmek demek,
geriye donup baktikca ic gecirmek demek…
-yüzyil içindeki en iyi, en kiyak kusak. hem eski hem
yeni olmak demek.
biraz gözü açik bir 80 li yüz yillik nesil kültürünü
bir porsiyonda almis demektir.
-edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu sörli makleeyynn
yeeeeeee diye bagirip en az bir technotronic kasedine sahip olmak demek.
-mahalle ce$melerinden su icmek, bayramlari iple
cekmek, cumhurba$kani denince kenan evreni hatirlamak demek
-koltukaltinda topla okul bahçesine yalniz giderken
‿nasilsa oyniycak birileri vardir‿ diyebilmek demek
-eti kemik geciyor demek; evden çikmayan bilgisayar
bebeleri haline gelmeden çocuklugunu yasayabilmis,son dönemin bir üyesi olmak, ne sorusuna zonk cevabi vermekten zevk duymak, , büyüteç ile kagit yakmak ve siyah
kagitlarin beyaza oranla daha kolay yandigini
kesfetmek, 9 voltluk pile dilinle dokunup o eksi ani yasamak, televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak, 23 nisan çocuk senliginde gelen yabanci çocuklara 5 dakikada asik olmak demek,
-son dersin son 5 dakikasinda parkeleri giyip zilin
çalmasini beklemek, hurraa kapiya dolusmak, disariya pestil olarak çikmak demek, sinek ilaci arabalarinin arkasinda biraktigi bulutta deli gibi dolasmak demek.
-kutu kolayi actiktan sonra kapagini cekip cikarip
atmak demek, tipe bak demek, fon muzigi laura brannigandan self control olan gunler. bakkala
gitmenin, sokakta oynamanin, harclik toplamanin
gecerli sayildigi, havuc‿un olmadigi yillar demek… her seye ragmen temiz ve el degmememis bir hayat
demek…sonrasinda biz buyuduk ve kirlendi dunya demek.
-pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak
demek, sesi açip kismak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki dügmelere basmak zorunda olmak demek
-sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s
olmasi icin dua etmek. bilet alirken arka kapinin onu ve tekerlek ustu olmasin demek.
-resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek,
fantayla kolayi karistirmak demek, mahalle kavrami demek.
-cavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini tvden
seyretmek demek, o goruntulerin yillar sonra bile kafadan hala cikmami$ olmasi demek.
-anket ve hatira defterlerinin olmasi bunlara seviyorum
ama kimi diye baslayan maniler yazmak,
-önünde tek arkasinda 2 çizgi olan külotlu çoraplarin
havada sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki islak bez olan mustili beslenme çantasi,dantel yaka,yenen kokulu silgi,leblebi tozu çekerken atlatilan ölüm tehlikeleri,hulahop,ayak bilegine takilarak çevrilen
top,sek sek oynamak,bayramda mahalleye dagilip seker toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek
-trt‿nin yayin akisinin bitmesiyle çalan istiklal marsi
için ayaga kalkip,marsi hazirolda bangir bangir söylemek ve marsinbitiminden sonra çikan tiz ‿biiiiiiiiiiiiip‿sesine ragmen televizyonu kapatmamakdemek.
-Zerrin Özer demek. Nasil da geçmisti bütün bir yaz
demek. Bu sarkiya
kafanda klip çekmek demek.
-annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret
yedirmemesi demek..
challengerin oldugu günkü haberleri hatirlamak demek..
pkk saldirilarinda her gün mutlaka birilerinin
öldügünü duymak ama
anlamamak demek..
veronica castroyu güzel zannetmek demek..
kenan evreni ****** zannetmek demek..
Yazlik diskolarda içeri alinmamak demek. bunun için
aglamak ve içeride -
her nedense- You are in the army now- sarkisinda
sarmas dolas danseden abi
ve ablalara bakip özenmek demek
-gorbaçov‿un kafasindaki kirmiziligin ne oldugunu merak
etmek, anneye ‿zeki
müren‿e teyze mi diyim amca mi diyim‿ diye sormak,
kenan evren‿in
cumhurbaskanligi görevinden ayrilirken çankaya köskü
basamaklarindan yavas
yavas inip sekreteriyle vedalasmasini hatirlamak,
‿hayat bilgisi‿ kitabinda
kenan evren‿in resmi olmasi, her yere modern cami insa
etme furyasina anlam verememek, batman ve sirnak‿in henüz il olmadigi günleri hatirlamak,
-özalin çenesinin enteresan yapisina anlam veremeyip,
‿acaba benim çenem de
ilerde böyle olur mu‿ kaygisiyla aynaya bakmak
demek…
-breyk breyk arkadas ariyorm demek
eve lazim olur diye fazlaca pul almak demek
ho ho ho hoover demek
zeki müren in size alo diyoruuuum demesi demek
ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini
uydurma sozlerle
soyleyerek danseden tolga han ozentisi sefil dans
gruplari kurmak okul
sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu
topragin sesi programinda
kimil zararlisi ile mucadele yontemleri, orman
koylusunun sorunlari ve
yuksek randimanli durum bugdayiturleri ile ilgili
verilen faydali
bilgilerin ardindan kamber aga ile uyanik skeclerini
buyuk bir ilgi ile
izlemek demek kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar
ziraat bilgisine sahip
olmak demek
-sinemalarda the lord of the rings, harry potter vs.
izlemek yerine jules
verne romanlari okumakla gecirilen bir cocukluk demek
-aldim çantami kolumaaa,
çiktim dallas yoluna,
ben babi‿yi beklerken
ceyar girdi koluma
sarkisini dansiyla birlikte bilmek demek.
-kimler geliyo kimler?
sana ne,sana ne?
ama bunu söylemenize gerek yokki,
ben yapinca alisverisi,zaten aliyorum satis fisi
replikleri barindiran ali-aysegül atik reklami ve
bakkal amca,
bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacagim.
erooooolll, eroooolll
(mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim size
buraya !
fisini de al oglum‿daki meshur erol,
hadi hep birlikte,hep birlikte,
biz biz olalim
yemeklerden önceeee,
lavaboya kosalim,
-hafta da bir kere tirnaklari keselim,
firçalayip onlari tertemiz olalim diye sarkilar
ezberleyen bir nesil olmak
-icraatin içinden izleyip özal‿in kalemine bakip
hipnotize olmaya çalismak
videocudan american ninja, kartal,kan sporu ve evil
dead gibi filmleri
kiralamak demek
-analogtan dijitale geçis devrini yasamis birey
oldugunu anlamak ve
ikisinden de farkli zevkler aldiginin farkina varmak
demek
-çok güzel bir ülkenin son yillarini hayal meyal
hatirlamak, sonra da
çivisinin çikisini görerek büyümek demek
-Hava durumlarinin eksi degil de ‿sifirin altinda
bilmem kaç‿ denildigini
bilmek demek
-Muhtemelen hayatimiz boyunca yasadigimiz en güzel 10
yil demek…
-trt 1‿de olu$an sorunlar sonucu yayina bir süre ara
verildiğinde ekrana
getirilen donuk agaç, dag bayir resmine 10 dakika
hareketsiz bakabilmek
demek,
-Türkiyede yasamis son mutlu kusak oldugunu hüzünle
hissetmek demek.
ilkokula gitmis, kenan evren‿i, erdal inönü‿yü, özali tanimis olmak, ajda pekkan‿in alo, michael jackson‿in pepsi reklamlarini hatirlayacak kadar sansli olmak demek Big in Japan , the final countdown , eye of the tiger demek.
-icraatin içinden demek, semra koy bir kaset de nesemizi bulalim demek.
köprü demek, ödediginiz her kurus verginin yol, su,
elektrik olarak size geri dönmesi demek-voltran voltran voltran demek , depozito toplamak adina kola sisesi
biriktirmek demek , adile nasit ten masal dinlemek
demek.-debbie gibson, tiffany, jason danovan, sandra,modern talking .vb…dinliyor >
olmak…comanchero‿nun ve life is lifein sözlerini
ezberlemeye çalismak demek…michael jackson, madonna, samantha fox demek-korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaslar demek.clementine, he man, she ra, transformers demek.-okula siyah önlükle gitmek demek.
kayahan,nilüfer,sezen aksu, baris manço
ile büyümek demek ihtilal cocugu demek köle izaura demek, ziyaretçiler demek!!!! acidçi misin metalci mi demek…
-moruk demek, herild yani demek, hey corc versene borc
demek, olmaz maykil bende de yok cevabini isitmek demek,
geriye donup baktikca ic gecirmek demek…
-yüzyil içindeki en iyi, en kiyak kusak. hem eski hem
yeni olmak demek.
biraz gözü açik bir 80 li yüz yillik nesil kültürünü
bir porsiyonda almis demektir.
-edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu sörli makleeyynn
yeeeeeee diye bagirip en az bir technotronic kasedine sahip olmak demek.
-mahalle ce$melerinden su icmek, bayramlari iple
cekmek, cumhurba$kani denince kenan evreni hatirlamak demek
-koltukaltinda topla okul bahçesine yalniz giderken
‿nasilsa oyniycak birileri vardir‿ diyebilmek demek
-eti kemik geciyor demek; evden çikmayan bilgisayar
bebeleri haline gelmeden çocuklugunu yasayabilmis,son dönemin bir üyesi olmak, ne sorusuna zonk cevabi vermekten zevk duymak, , büyüteç ile kagit yakmak ve siyah
kagitlarin beyaza oranla daha kolay yandigini
kesfetmek, 9 voltluk pile dilinle dokunup o eksi ani yasamak, televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak, 23 nisan çocuk senliginde gelen yabanci çocuklara 5 dakikada asik olmak demek,
-son dersin son 5 dakikasinda parkeleri giyip zilin
çalmasini beklemek, hurraa kapiya dolusmak, disariya pestil olarak çikmak demek, sinek ilaci arabalarinin arkasinda biraktigi bulutta deli gibi dolasmak demek.
-kutu kolayi actiktan sonra kapagini cekip cikarip
atmak demek, tipe bak demek, fon muzigi laura brannigandan self control olan gunler. bakkala
gitmenin, sokakta oynamanin, harclik toplamanin
gecerli sayildigi, havuc‿un olmadigi yillar demek… her seye ragmen temiz ve el degmememis bir hayat
demek…sonrasinda biz buyuduk ve kirlendi dunya demek.
-pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak
demek, sesi açip kismak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki dügmelere basmak zorunda olmak demek
-sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s
olmasi icin dua etmek. bilet alirken arka kapinin onu ve tekerlek ustu olmasin demek.
-resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek,
fantayla kolayi karistirmak demek, mahalle kavrami demek.
-cavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini tvden
seyretmek demek, o goruntulerin yillar sonra bile kafadan hala cikmami$ olmasi demek.
-anket ve hatira defterlerinin olmasi bunlara seviyorum
ama kimi diye baslayan maniler yazmak,
-önünde tek arkasinda 2 çizgi olan külotlu çoraplarin
havada sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki islak bez olan mustili beslenme çantasi,dantel yaka,yenen kokulu silgi,leblebi tozu çekerken atlatilan ölüm tehlikeleri,hulahop,ayak bilegine takilarak çevrilen
top,sek sek oynamak,bayramda mahalleye dagilip seker toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek
-trt‿nin yayin akisinin bitmesiyle çalan istiklal marsi
için ayaga kalkip,marsi hazirolda bangir bangir söylemek ve marsinbitiminden sonra çikan tiz ‿biiiiiiiiiiiiip‿sesine ragmen televizyonu kapatmamakdemek.
-Zerrin Özer demek. Nasil da geçmisti bütün bir yaz
demek. Bu sarkiya
kafanda klip çekmek demek.
-annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret
yedirmemesi demek..
challengerin oldugu günkü haberleri hatirlamak demek..
pkk saldirilarinda her gün mutlaka birilerinin
öldügünü duymak ama
anlamamak demek..
veronica castroyu güzel zannetmek demek..
kenan evreni ****** zannetmek demek..
Yazlik diskolarda içeri alinmamak demek. bunun için
aglamak ve içeride -
her nedense- You are in the army now- sarkisinda
sarmas dolas danseden abi
ve ablalara bakip özenmek demek
-gorbaçov‿un kafasindaki kirmiziligin ne oldugunu merak
etmek, anneye ‿zeki
müren‿e teyze mi diyim amca mi diyim‿ diye sormak,
kenan evren‿in
cumhurbaskanligi görevinden ayrilirken çankaya köskü
basamaklarindan yavas
yavas inip sekreteriyle vedalasmasini hatirlamak,
‿hayat bilgisi‿ kitabinda
kenan evren‿in resmi olmasi, her yere modern cami insa
etme furyasina anlam verememek, batman ve sirnak‿in henüz il olmadigi günleri hatirlamak,
-özalin çenesinin enteresan yapisina anlam veremeyip,
‿acaba benim çenem de
ilerde böyle olur mu‿ kaygisiyla aynaya bakmak
demek…
-breyk breyk arkadas ariyorm demek
eve lazim olur diye fazlaca pul almak demek
ho ho ho hoover demek
zeki müren in size alo diyoruuuum demesi demek
ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini
uydurma sozlerle
soyleyerek danseden tolga han ozentisi sefil dans
gruplari kurmak okul
sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu
topragin sesi programinda
kimil zararlisi ile mucadele yontemleri, orman
koylusunun sorunlari ve
yuksek randimanli durum bugdayiturleri ile ilgili
verilen faydali
bilgilerin ardindan kamber aga ile uyanik skeclerini
buyuk bir ilgi ile
izlemek demek kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar
ziraat bilgisine sahip
olmak demek
-sinemalarda the lord of the rings, harry potter vs.
izlemek yerine jules
verne romanlari okumakla gecirilen bir cocukluk demek
-aldim çantami kolumaaa,
çiktim dallas yoluna,
ben babi‿yi beklerken
ceyar girdi koluma
sarkisini dansiyla birlikte bilmek demek.
-kimler geliyo kimler?
sana ne,sana ne?
ama bunu söylemenize gerek yokki,
ben yapinca alisverisi,zaten aliyorum satis fisi
replikleri barindiran ali-aysegül atik reklami ve
bakkal amca,
bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacagim.
erooooolll, eroooolll
(mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim size
buraya !
fisini de al oglum‿daki meshur erol,
hadi hep birlikte,hep birlikte,
biz biz olalim
yemeklerden önceeee,
lavaboya kosalim,
-hafta da bir kere tirnaklari keselim,
firçalayip onlari tertemiz olalim diye sarkilar
ezberleyen bir nesil olmak
-icraatin içinden izleyip özal‿in kalemine bakip
hipnotize olmaya çalismak
videocudan american ninja, kartal,kan sporu ve evil
dead gibi filmleri
kiralamak demek
-analogtan dijitale geçis devrini yasamis birey
oldugunu anlamak ve
ikisinden de farkli zevkler aldiginin farkina varmak
demek
-çok güzel bir ülkenin son yillarini hayal meyal
hatirlamak, sonra da
çivisinin çikisini görerek büyümek demek
-Hava durumlarinin eksi degil de ‿sifirin altinda
bilmem kaç‿ denildigini
bilmek demek
-Muhtemelen hayatimiz boyunca yasadigimiz en güzel 10
yil demek…
-trt 1‿de olu$an sorunlar sonucu yayina bir süre ara
verildiğinde ekrana
getirilen donuk agaç, dag bayir resmine 10 dakika
hareketsiz bakabilmek
demek,
-Türkiyede yasamis son mutlu kusak oldugunu hüzünle
hissetmek demek.
Utku- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 435
Forum Puanı : 887
Rep Puanı : 18
Kayıt tarihi : 04/08/09
Yaş : 42
Nerden : İzmir,tam 35
Geri: '80'ler Hakkında Yazılar
80lerle ilgili yazıları okurken o günleri yaşayamamım verdiği eziklikle duygulanırım, ama daha önce gözlerim yaşarmamamıştı. O zaman herşeyiyle bambaşka, kalitesi düşük kaset kayıtlarıyla bile...
Emoq Duranmania- Süper Üye
- Mesaj Sayısı : 134
Forum Puanı : 153
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 09/08/09
Yaş : 30
Geri: '80'ler Hakkında Yazılar
Emoq Duranmania demiş ki: O zaman herşeyiyle bambaşka, kalitesi düşük kaset kayıtlarıyla bile...
80'li yıllara ait, çok sayıda kaset ve LP hala durur bende. Çoğunluğu, çizik LP'lerden kayıt yapıldığı için, şarkıda her 2 saniyede bir (LP'in dönüş hızı hemen hemen bu kadardı) "sss" sesleri gelir.
Yeni kayıtları dinlediğimde, o zamanlar aldığım keyfi alamıyorum bir türlü.
Şimdi yeni bir aletin peşindeyim.
Amazon ve ebay'da satışı başlamış. USB çıkışı vasıtasıyla 3,5 inç'lik kasetçaları aynı DVD Writer takar gibi bilgisayara takıyor ve kasetteki parçaları bilgisayara mp3 olarak kayıt yapabiliyorsunuz.
Onu alabildiğim takdirde, arşivimi de açarım buraya.
Tüm 80'ler aşıklarına selamlar.
En son darkmalt1 tarafından Cuma Ara. 04, 2009 10:36 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : Harf hatası...)
darkmalt1- Yeni Üye
- Mesaj Sayısı : 2
Forum Puanı : 2
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 20/11/09
Yaş : 56
Similar topics
» Bölüm Hakkında / Linkler Hakkında
» Bölüm Hakkında / Linkler Hakkında
» ••• NightHawk 80ler Kosesi •••
» 80ler Türk filmlerinde Çalan 80 ler şarkıları
» Samantha Fox Hakkında
» Bölüm Hakkında / Linkler Hakkında
» ••• NightHawk 80ler Kosesi •••
» 80ler Türk filmlerinde Çalan 80 ler şarkıları
» Samantha Fox Hakkında
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Kas. 16, 2014 12:25 am tarafından extremeways
» Yeni Bölüm İstekleri
C.tesi Kas. 30, 2013 7:16 pm tarafından ozgerdeem
» ••• NightHawk 80ler Kosesi •••
Cuma Ağus. 17, 2012 3:22 am tarafından Thekarra70
» Dieter Bohlen - Şarkı Listesi
Ptsi Tem. 09, 2012 3:34 pm tarafından MTAdmin
» '80'ler Mp3'leri
Perş. Tem. 05, 2012 10:20 pm tarafından ozgurbilge
» Alphaville Mp3'leri
Perş. Tem. 05, 2012 10:17 pm tarafından ozgurbilge
» Blue System Videoları
Cuma Haz. 15, 2012 10:29 pm tarafından DiBohlen
» Giorgio Moroder Mp3'leri
Perş. Ocak 05, 2012 9:02 pm tarafından manyuka
» '80'ler Videoları
Paz Kas. 06, 2011 11:19 pm tarafından kiraz61