Sinema Dünyasından Son Haberler

La Scala HD Kalitesiyle Türkiye'de

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

7 Aralık'ta geleneksel sezon açılışını Bizet'in Carmen operasıyla yapacak olan La Scala Operası'nın muhteşem konseri HD kalitesiyle Cinebonus'larda canlı olarak izlenebilecek.

Avrupa kültür yaşamının en önemli etkinliği olan La Scala'nın açılış konseri 7 Aralık'ta aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bir çok ülkede belirli sinema salonlarında eş zamanlı olarak HD kalitesinde yayınlanacak. Bu açılışı performansı için La Scala dünyanın en genç ve en yeni opera yıldızlarını aynı sahnede buluşturuyor. Don José rolünde Jonas Kaufmann, Escamillo rolünde Erwin Schrott'un sahne alacağı operada Carmen karakterini geçtiğimiz yıl Leyla Gencer Ses Yarışması'nda birinci olan Anita Rachvelishvili canlandıracak. Dekor ve kostümlerini Emma Dante'nin hazırladığı bu tarihi temsilde orkestrayı şef Daniel Barenboim yönetecek. Konser Türkiye'de Cinebonus sinemalarında izlenebilir.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Haketmeyen Filme Sinema Salonu Yok"

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Cinebonus Sinemaları'nın sahibi olan Mars Entertainment CEO'su Muzaffer Yıldırım bu yıl çekilen 70 sinema filminin akıbetini "Haketmeyen filme salon yok" sözleriyle değerlendirdi.

950 milyon izleyicisiyle otuz bin sinemayı temsil eden Avrupa'nın en büyük sinema birliği UNIC (International Union of Cinemas) dönemsel toplantısını Mars Entertainment Group'un ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleştirdi. Mayıs 2008'de UNIC üyeliğine kabul edilen Mars Entertainment Group'un CEO'su Muzaffer Yıldırım ve UNIC başkanı Ad Westrate'nin katıldığı basın toplantısı ilginç açıklamalara sahne oldu. Son dönemde basında sıklıkla haber konusu yapılan 70 yerli filmin vizyona gireceğine ilişkin haberleri değerlendiren Muzaffer Yıldırım, yeni sezona ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi: "Film dağıtımcıları dağıttıkları filmden yüzde aldıkları için yapımcıların baskısında kalıyorlar. Yapımcılar, Ekim-Mart ayları arasında ve özellikle sömestrde bütün filmlerini vizyona sokup en yüksek sezonda bal-kaymak yemeyi düşünüyorlar. Çekilen film sayısının çokluğu gelişme anlamına gelmiyor. Bu filmler arasından 11 tane izleyiciyle buluşabilecek film saydık, 8-9 tane de orta derecede gişe yapacak film var, geriye kalan 50 film bu sene batacak. Aynı hafta üç tane yerli film çıkıyor ve birbirlerini eziyorlar. Bu durum İspanya'da da aynı şekilde yaşanmış. Bence Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Çağan Irmak gibi sinemacıların filmleri yaz aylarında da çıksa iş yapmamaları imkansız. Yüksek sezonda film çıkmaya çalışmak kötü filmin korkusudur. Biz de bundan sonra haketmeyen hiç bir filme salonlarımızı vermeyeceğiz"

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Dylan Baker Örümcek Adam 4'ün Kadrosunda

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Örümcek Adam serisinin 2. ve 3. filmlerinde Dr. Curt Connors rolünde izlediğimiz Dylan Baker serinin dördüncü filminde de yer alacağını açıkladı.

Sam Raimi'nin yöneteceği Örümcek Adam 4'e Peter Parker'ın akıl hocası rolünde izleleyeceğimiz Dylan Baker'in serinin yeni kötü adamı olarak ortaya çıkması da mümkün olabilir. Çünkü çizgi roman takipçilerinin hatırlayacağı üzere, Curt Connors karakteri bir noktadan sonra kötü karakter haline dönüşmekte. Şu anda canlandıracağı karakterin geleceğiyle ilgili konuşmaktan özellikle kaçınan Baker, ilerleyen günlerde bazı detayların daha netleşeceğini belirtti.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

George W. Bush'un "24" Merakı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Dünyanın en çok sevilen dizilerinden olan 24'ün oyuncularından Carlos Bernard eski ABD başkanı George W. Bush'un dizinin sonunu öğrenmek için kendisini sıkıştırdığını söyledi.

Dünyanın ilk gerçek zamanlı televizyon dizisi 24'te Ajan Tony Almeida karakterine hayat veren oyuncu Carlos Bernard, 2006 yılında tanıştığı ABD başkanı George Bush'un dizinin ilerleyen bölümlerinde neler olacağına dair kendisinden ısrarla bilgi almaya çalıştığını belirtti. Dizinin beşinci sezonunda bir bombalı saldırı sonucu öldüğü sanılan Tony Almeida ilerleyen bölümlerde tekrar ortaya çıkmıştı. Bernard o dönemler bir beysbol maçı izlemek için gittiği stadyumda iri yarı bir adamın yanına gelerek Başkan Bush'un kendisiyle tanışmak istediğini ve bunun üzerine tanıştığı Bush tarafından merakla izlediği dizinin ilerleyen bölümleriyle ilgili sorulara yanıt vermek zorunda kaldığını dile getirdi.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Reese Witherspoon Ana Kuzusu Çıktı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sevilen yıldız Reese Witherspoon çocuklarını anne ve babasının desteği olmaksızın büyütmenin kendisi için çok zor olduğunu açıkladı.

"Bu Nasıl Sarışın - Legally Blonde" filminin sevilen yıldızı Reese Witherspoon boşandığı aktör kocası Ryan Phillippe'den olan Ava (10) ve Deacon (6) adlı çocuklarını anne ve babasından uzakta yaşadığı Los Angeles'ta büyütürken çok zorlandığını belirtti. Nashville, Tenessee doğumlu olan ve ailesi hala burada yaşayan aktrist, oyunculuk kariyerine başladığı 90'lı yıllardan beri yaşadığı Los Angeles'ta kendini gurbetçi gibi hissettiğini dile getirdi. Ünlü yıldız Amerikan In Style dergisine verdiği röportajda "Bazen çocuklarımın büyükanne ve büyükbabalarından uzakta, ya da bitişik evde yaşayan kardeşimin çocuklarını görmeden büyüyor olmalarından ötürü üzüntü duyuyorum" şeklinde sözleriyle ne kadar ailesine bağlı olduğunu bir kez daha dile kanıtlamış oldu.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Atilla Dorsay'ın Yaşamı Kitap Oldu.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sinema yazarlarının duayeni Atilla Dorsay'ın mesleki ve özel hayatını anlatan en kapsamlı kitap olma özelliğini taşıyan çalışmayı sinema yazarı Rıza Kıraç hazırladı.

Rıza Kıraç’ın yeni kitabı Atilla Dorsay: Sinemayı Yazan Adam, Say Yayınları tarafından yayınlandı. Rıza Kıraç kitabını şöyle tanıtıyor: “Her sinema meraklısının dikkate aldığı en az bir sinema yazarı, eleştirmen mutlaka vardır. Onun sözünü dinler ya da dinlemez ama mutlaka onun eleştirisini bilmek ister. Bu kitapta sinemamızın yakın tarihini, Cumhuriyet gazetesindeki kültürel ve politik farklılaşmayı, Milliyet, Sabah, Yeni Yüzyıl gibi gazetelerin sinema yazınına yaklaşımlarını görecek ve Fransız kültürüyle büyümüş, Cumhuriyet kuşağından bir aydının hayatının özeline, pişmanlıklarına, sevincine, dostluklarına, aşklarına ve sanata bakışına tanıklık edeceğiz.”

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

çok takip edilmesi gereken sinema olayları birikmiş gene ama sayende öğreniyoruz hepsini...çok teşekkürler...

Legion (Kıyamet Melekleri)

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yazar-yönetmen Scott Stewart'ın son filmi "Legion/Kıyamet Melekleri" çarpıcı ölçüde özgün ve dehşet verici bir kıyamet vizyonu sunuyor. Filmde Mojave Çölü'ndeki köhne bir lokanta dünyanın son perdesi için sahneyi oluşturuyor. İnsanlık kendini vahşi bir öfkeyle yok ederken, ücra bir köşede kısılıp kalmış olan küçük bir grup insan gizemli ve güçlü bir yabancının yardımıyla insanlığın son neferi olmaya hazırlanıyorlar.

Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerin ortasındaki yol üstü lokantasının sahibi Bob Hanson (Dennis Quaid) ve ortağı Percy (Charles S. Dutton) yerküreyi saran kaostan habersiz her zamanki gibi işleriyle ilgilenmektedirler. Restoranın güzel ve karnı burnunda garsonu Charlie (Adrianne Palicki), Bob'ın oğlu Jeep (Lucas Black) tarafından arabalarının tamir edilmesini bekleyen şehirli ve varlıklı çift Sandra ve Howard (Kate Walsh ve Jon Tenney) ile genç kızları Audrey'ye (Willa Holland) kahvaltı servisi yapmaktadır.

Televizyon yayınıyla birlikte telefonlar da kesilince, grup dış dünyayla tüm irtibatlarını kaybettiklerini fark ederler. Acaba deprem mi oldu yoksa bir terör saldırısı mı diye fikir yürüterek olan bitene anlam vermeye çalıştıkları sırada yaşlı bir kadın (Jeannette Miller) lokantaya gelir ve sevimli bir şekilde Charlie'ye biftek sipariş eder. Yemeği geldiğinde ise şaşkınlık verici ölçüde iğrenç şeyler söylemeye başlar. Narin yaşlı bayan birden bire insanüstü bir güç sergiler ve yaptığı ani saldırıyla Howard'ı ciddi biçimde yaralar. Tıbbi yardım getirmek için gösterdikleri umutsuz çaba, uçan böceklerden oluşan ve geçit vermeyen bir bulut yüzünden son bulunca, grup, kilometreler boyunca tek güvenli liman olan lokantaya geri döner. Dehşet verici gerçeği yavaş yavaş algılamaya başladıkları sırada, bir yabancı (Paul Bettany) getirdiği çalıntı silahlardan oluşan cephanesiyle birlikte onlara katılır. Yabancı, Charlie'ye doğmamış bebeğinin insanlığın tek umudu olduğunu ve onu korumak için ne gerekiyorsa yapmaya istekli olduğunu söyler. İnsanlıktan geriye kalan az sayıdaki kişi için dünya uyumadan görülen bir kabusa dönüşmek üzeredir, çünkü Kıyamet Günü'nün eşsiz ve ürkütücü resmi şekillenmeye başlar: Taze kurban arayışındaki çılgın katiller lokantaya varır ve mutlak yıkım peşindeki savaşçı meleklerden oluşan bir ordu da onların hemen arkalarındadır.

"Legion/Kıyamet Melekleri"nin başrollerinde Paul Bettany, Lucas Black, Tyrese Gibson, Adrianne Palicki, Charles S. Dutton, Jon Tenney, Kevin Durand, Willa Holland, Kate Walsh ve Dennis Quaid yer alıyor. Scott Stewart'ın yönettiği filmin senaryosu Peter Schink ve Stewart'a ait. Yapımcılığını David Lancaster ve Michel Litvak'in üstlendiği filmin yönetici yapımcıları Gary Michael Walters, Jonathan Rothbart ve Scott Stewart, ortak yapımcıları ise Steve Beswick ve Marc Sadeghi. "Legion/Kıyamet Melekleri"nin özgün müziği John Frizzell, görüntü yönetimi ASC'den John Lindley, kurgusu A.C.E.'den Steven Kemper, yapım tasarımı Jeff Higinbotham, kostüm tasarımı ise Wendy Partridge'in imzasını taşıyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Eski Sevgililer Aynı Filmde

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Justin Timberlake ve Cameron Diaz, yeni bir film için bir araya gelmeye hazırlanıyor.

Jake Kasdan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Bad Teacher", kadrosunda Diaz ve Timberlake'i ağırlayacak. Diaz, filmde okuldaki yeni öğretmenin ilgisini çekmeye çalışan patavatsız bir öğretmeni canlandırıyor.

Kadrosunda Molly Shannon, Eric Stonestreet, Jason Segel ve John Michael Higgins gibi oyuncuları da bulunduran "Bad Teacher"ın çekimlerine bu ay sonunda Los Angeles'ta başlanacak.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Remember Me" Galası

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Robert Pattinson ve Emilie de Ravin Remember Me filminin galasında bir araya geldi.

New York'taki Rockefeller Center'da yapılan 'Remember Me' galasına Pattinson'ın Twilight'taki rol arkadaşı Kristen Stewart ve daha birçok ünlü geldi. American Beauty filminin yıldızı Wes Bentley de oyuncu dostlarına destek vermek için oradaydı.

Allen Coulter'ın yönettiği ve kadrosunda Pierce Brosnan'ı da ağırlayan 'Remember Me' ülkemizde 30 Nisan'da gösterime girecek.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[REC]2

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Korku şaheseri geri dönüyor.

Karantinaya alınan binanın içinde kapana kısılmış insanlarla iletişimin kesilmesi üzerinden henüz bir kaç dakika geçmiştir. Içeride neler olduğunu kimse tam olarak bilemez. Dışarıda ise kargaşa hakimdir... Binaya girmek ve durumu incelemek Özel Harekat Birimi için çok basit bir görevdir aslında. Ama hepimizin bildiği gibi, görünürdeki durum yanıltıcı olabilir.

Oyuncu kadrosunda Manuela Velasco, Pablo Rosso, Alejandro Casaseca, Ariel Casas ve Oscar Sánchez Zafra'yı ağırlayan filmin senaryosu Jaume Balagueró, Paco Plaza ve Manu Díez tarafından kaleme alındı. Daha önceki beraber çalışma deneyimleri, fantastik film türündeki parlak kariyerleri ve birbirine olan saygıları, yönetmenleri bir araya getirerek nefes kesen film REC'i bizlere sunmalarını sağladı. Bu filmin hem eleştirel, hem de popüler başarısı, Jaume Balagueró ve Paco Plaza'nın [REC] 2'yi yönetmek için geri dönmelerini ve bu esnada da korku türünün yeni yollarını keşfetmelerini sağladı.

Yönetmenlerin Açıklaması

Bir filmi seyirci izlemeden, onu için ilk şeklini almadan önce tam bitmiş sayılmaz. Ilk yaşam nefesini veren şey budur. O andan başlayıp ve daha sonra izleyen her kişiye kadar film sürekli gelişir ve değişime uğrar. Bağımsızca var olabilen ve yaratıcısının kontrollünde olmayan özerk bir vücuda dönüşebilir.

[REC] örneğinde olduğu gibi, bir fenomene dönüşen film bizim için, alışagelmiş boyutların çok çok ötesine geçti. Her gösterimde filmin nasıl büyüdüğüne şahit olduk. Filmin gelişmesi için seyirci, izleyerek daha çok bağımsızlık, güç ve destek verdi. Biz de yeni sırlar, hikayede yeni faktörler, yeni bakış açıları keşfettik. Her seferinde sanki kaybediyor ve seyirciye ait oluyordu. Ve üstüne üstlük, giderek kendi olmaya başlıyordu. Film gösteriminde bir çok kez izleyiciler sorularla gelip, daha önce karşılaşmadığımız yeni bakış açıları sunuyorlardı. Ilginç ve görünüşe göre bizim farkına varmadığımız, dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. Sonra bir gün çıkıp kendimizin yarattığı sırlar ve gizemleri konuştuk. Onlar hakkında daha çok bilgi almak istiyorduk. Tasarladıklarımızın olasılıklarını araştırmak için. Daha çok şey keşfetmek ve onları yeniden anlatmak için. [REC] önceki kuşakları hayata aşılayan, seyircinin lütfuyla geliyor. Onların coşku ve heyecanıyla. Bunu yaratan onlar bir şekilde. Onların suçu.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Büyük Oyun

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Büyük Oyun", Cennet adlı Türkmen bir kızın Türkiye'ye kaçmak için Türkiye - Irak sınır dağlarında yaşadıkları ve savruluşunun hikayesi.

Kaybedecek hiç birşeyi kalmamış insan dünyanın en tehlikeli silahıdır. Tutunacak bir umudu kalmayanlar uygun şartlar ve ortam denk geldiğinde sessizce yok olmaktansa, kendisiyle birlikte başkalarını da felakete götürebilecek gözü karalıktadır. Gücün birikimi ve kontrolü için insanlığın başlangıcından beri başvurduğu bir silahtır ümitsizlik. Birilerinin kaybedecek birşeylerinin olmaması, başka birilerinin hayal bile edilemeyecek kadar büyük güçlere sahip olması anlamına geliyor. O sebeple güce ulaşmak isteyen bir tarafın en tehlikeli düşmanı aynı zamanda en yakın dostudur. Çünkü o düşman işaret edilerek, ordular kurulacak ve savaşlar yapılacaktır. O düşman sayesinde gücü büyüyecek, haklılık ve önem kazanacaktır. Tarih boyunca insanın oynaya geldiği en büyük ve en saçma oyundur. Güçlü olabilmek için düşmanlar yaratmak.

İnsanları bir başkasının etrafına toplayan, özgürlüklerinden ve sahip olduklarından vazgeçmelerini sağlayan korku. Korkunun başdöndürücü gücüne başvurarak inşaa edilmiştir bütün medeniyetler. Bizden olmayan, "başkalarının" bizim hayatımız üzerinde oluşturdukları tehdite yüzümüzü dönerek, kolkola girmişizdir yanımızdakilere.

Yönetmenliğini Atıl İnaç, yapımcılığını Ayfer Özgürel ve Avni Özgürel'in gerçekleştirdiği " BÜYÜK OYUN" isimli sinema filminin çekimleri Kasım ayının başında Irak'ta başladı. Ailesini Irak'ta Amerikan baskınında kaybetmiş Cennet adlı Türkmen bir kızın Türkiye'ye kaçmak için Türkiye - Irak sınır dağlarında yaşadıkları ve savruluşunun hikayesi… Senaryosu Avni Özgürel Ve Atıl İnaç tarafından yazıldı. Proje Kültür Bakanlığı Yapım Desteği fonunun katkıları ile gerçekleştiriliyor. Cennet'in Telafer' den Türkiye'ye uzanan zorlu yolculuğunun Irak bölümü Erbil ve Musul yakınlarında çekildi. Irak çekimlerini tamamlayan ekip ardından çekimlere Urfa ve Adıyaman'da zorlu doğa şartlarıyla mücadele ederek devam etti. Aralık sonunda çekimleri tamamlanan yapımın çekimlerinin son iki durağı Malatya ve İstanbul oldu. Önümüzdeki ay gösterime girmesi planlanan "Büyük Oyun" filminde oyuncu seçiminde Arapça ve diğer etnik dillerinin konuşulabilmesi kriteriyle yoğun deneme çekimleri gerçekleştirildi. Bu kriterlerin ardından seçilen ve ilk kez bir sinema filmi için kamera karşısına geçen Suzan Genç'in yanısıra, televizyon dizilerinden tanıdığımız oyuncular Serdal Genç ve Serkan Genç, 2008 yılında Adana Altın Koza Film Festivali'nde iyi kadın oyuncu ödülünü kazanmış olan Selen Uçer, Avusturya'da oyunculuk kariyerine devam eden Haktan Pak, Antalya Devlet Tiyatrosu'nda çaloşmalarına devam eden Kuzey Iraklı Türkmen oyuncu Selim Bayraktar ve sinema dünyasının tecrübeli ismi Rana Cabbar'ı izleyeceğiz.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yeşil Bölge (Green Zone)

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Paul Greengrass'ın yönettiği Yeşil Bölge (Green Zone), 30 Nisan 2010'da vizyona giriyor.

Çavuş Roy Miller ve ekibi, Irak çölünde depolandığından kuşkulanılan kitle imha silâhlarını bulmak üzere görevlendirilir ve ölümcül kimyevi maddelerin peşine düşerler. Ancak bunun yerine, görevlerinin amacını taban tabana değiştirecek bir örtbas olayı ile karşılaşırlar. Farklı amaçları olan ajanlarca çevrilmiş olan Miller, bölgede savaşı tırmandıracak yanıtlara ulaşmak zorundadır.

Kadrosunda Matt Damon, Greg Kinnear, Amy Ryan ile Brendan Gleeson'ı ağırlayan "Yeşil Bölge", Rajiv Chandrasekaran'ın kitabından beyaz perdeye uyarlandı. Filmin senaryosu Brian Helgeland tarafından kaleme alındı.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Açgözlü Yapımcılar!"

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Oscar Ödülleri'nde bir skandala imza atan 'The Hurt Locker', filme esin kaynağı olan asker tarafından dava ediliyor.

'The Hurt Locker'ın bizzat yaşadıklarını anlattığını söyleyen Jeffrey S. Sarver, açgözlü yapımcılar tarafından resmen oyuna getirildiğini iddia ediyor. Irak'ta askerlik yapan Jeffrey S. Sarver'ın anlattıklarına göre, filmin senaristi Mark Boal Irak'a gelerek Başçavuş Jeffrey'nin bulunduğu birimle birlikte seyahat etti ve gördüklerini bire bir senaryoya aktardı. Filmin yapımcıları ve senarist Boal, filme katkılarından dolayı Sarver'a hem kişisel hem de finansal olarak pay vereceklerini belirtmelerine rağmen onunla yeniden temas kurmaktan kaçındılar. Kendisinin projeden dışlandığını ancak filmin çalışmaları tamamlandığında anlayan Başçavuş, yapımcıları ve senaristi dava edeceğini açıkladı.

Oscar Ödülleri'ne dokuz dalda aday gösterilen film, geçtiğimiz günlerde yapımcısı Nicolas Chartier'in Akademi jürisine oy isteyen bir e-posta yolladığı haberiyle yeni bir skandala imza atmıştı.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

İstanbul Film Festivali, Beyaz Perdeden Önce Okullarda

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 3 - 18 Nisan tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festival, sinemalardan önce geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da önce okullarda başlıyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından AKBANK sponsorluğunda düzenlenen 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 3 - 18 Nisan tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festival, sinemalardan önce geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da önce okullarda başlıyor.

Akbank sponsorluğunda gerçekleşen 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, heyecanını festival başlamadan okullara taşıyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilen Christine Jeffs'in yönettiği Günışığını Temizleme Şirketi adlı film, İstanbul'daki 15 üniversite ve 3 lisenin öğrencileriyle buluşacak. Ücretsiz olarak gerçekleştirilecek film gösterimlerinden önce öğrencilere İstanbul Film Festivali programıyla ilgili bilgi de verilecek.

Film gösterimleri, 8 Mart Pazartesi günü saat 11.00'da İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde başlayacak. 1 Nisan Perşembe gününe kadar sürecek gösterimler, aralarında Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul, İstanbul Teknik, Koç ve Sabancı Üniversiteleri'nin de bulunduğu 12 üniversitenin yanı sıra İstanbul Lisesi, Üsküdar Amerikan Lisesi ve Robert Kolej'de ücretsiz olarak gerçekleşecek. "Festivalden Önce Okullardayız" detaylı programını aşağıda bulabilirsiniz.

İstanbul Film Festivali'nin "Festivalden Önce Okullardayız" gösterimleri kapsamında 17 Mart Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi'nde yer alan Mithat Alam Film Merkezi'nde gerçekleşecek söyleşiye Uluslararası İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan konuk olarak katılacak. Saat 16.00'da başlayacak söyleşiye Azize Tan, 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali programında yer alan filmler hakkında bilgi vererek öğrencilerin sorularını cevaplayacak.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

tüm bilgiler için teşekkürler

İşçi Filmleri Festivali

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Bu yıl beşincisi düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 1 - 9 Mayıs tarihleri arasında İstanbul, Ankara ve İzmir'de gerçekleşecek. Festivalin açılış töreni ise 2 Mayıs Pazar günü saat 19:00'da Beyoğlu Yeni Rüya Sineması'nda yapılacak.

İlk kez 2006 yılında gerçekleştirilen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali bu yıl beşincisini düzenliyor.

Temel amaçları Türkiye ve dünyadan emekçilerin yaşamlarını ve mücadele deneyimlerini izleyicilerle buluşturmak ve ülkemizde işçi filmi üretimini özendirmek olan festival Sine-Sen (DİSK), Dev Sağlık-İş (DİSK), Birleşik Metal-İş (DİSK), Hava-İş (TÜRK-İŞ), Petrol-İş (TÜRK-İŞ), Tez Koop-İş (TÜRK-İŞ), Ses (KESK), Türk Tabipleri Birliği, Halkevleri ve Sendika.Org tarafından düzenleniyor. Festival bu yıl 'Seyirci Kalma' temasıyla gerçekleştiriliyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Art By Chance Mayıs'ta Gösterimde

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Gözler yukarı! Dünyanın en çok kişiye ulaşan festivali başlıyor!

Art By Chance Ultra Kısa Film Festivali 2010'da 7 Mayıs - 4 Temmuz arasında tüm dünyada 20'den fazla ülke, 100'e yakın şehirde yer alıyor. Herkese ulaşma ve onları sanatla buluşturma iddiası taşıyan festival aynı anda farklı coğrafyalarda milyonlarca insanla buluşarak içerik ve büyüklük anlamında bir ilki gerçekleştiriyor.

Art By Chance filmlerini izlemek için bir yere gitmeniz gerekmiyor. Festival sanatı ayağınıza getiriyor. Temalı filmler metroda, avm'de, spor merkezinde, uçakta, okulda ansızın karşınıza çıkabilir. Etrafınıza bakın!

Art By Chance 2010'da bu senenin teması ZAMAN. Metropollere yayılacak filmler, modern insanın en büyük dertlerinden birinin şehir yaşamının kurgusunu nasıl degistirdigini ve zaman kavramının farklı belleklerde nasıl yer edindigini keşfe çıkıyor. Kurmaca, belgesel, animasyon ve video art'ın her örneginin olacağı festivalde zaman kavramı 30 sn'de işleniyor.

Festival aynı anda ABD, Almanya, Belçika, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Endonezya, Fransa, Guatemala, Güney Afrika, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İtalya, Kanada, Katar, Kolombiya, Malezya, Panama, Polonya, Portekiz, Romanya ve Türkiye'de.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

İstanbul'un Fetih Öyküsü Beyaz Perdede

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hollywood standartlarındaki etkileyici prodüksiyonuyla bugüne kadar Türkiye'de gerçekleştirilen en iddialı yapım olan Fetih 1453 filminin çalışmaları hızla devam ediyor.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethini en gerçek haliyle gözler önüne serecek olan film; altyapısından senaryosuna, kullandığı teknolojiden dekor ve kostümlerine kadar Türk sinemasında birçok ilke imza atıyor. Sadece sanal gerçeklik teknolojisine 2 milyon dolar bütçe ayıran film, bugüne kadar Türkiye'de yapılan en görkemli film olacak.

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Faruk Aksoy'un üstlendiği, senaryosunun Attila Engin tarafından kaleme alındığı 'Fetih 1453' filmi Türkiye'nin en pahalı yapımı olacak. Bu görkemli filmin üç aşamalı olarak planlanan çekimlerinin ilk aşaması tamamlandı, montajlandı ve tüm görsel efektleri bitirildi. İkinci aşamanın çekimleri ise 03 Mayıs tarihinde başlıyor.

Oyuncu eğitmenleri, savaş koreografları, dublörler ve atlı sahnelerde kullanılacak dövüş ustalarının yurt dışından özel olarak getirtildiği film, gerçek çekimin getirdiği sınırlamaları ortadan kaldıran sanal gerçeklik teknolojisine ayırdığı 2 milyon dolar bütçesiyle de alanında bir ilke damgasını vuruyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Türkiye'nin İlk 3D Filmi: Cehennem

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Biray Dalkıran'ın yönettiği; Ogün Kaptanoğlu, Tuğba Melis Türk ve Serhan Süsler'in oynadığı Cehennem önümüzdeki aylarda vizyona girecek.

Hayalet Tanıtım Hizmetleri, Türkiye'nin ilk 3D (3 boyutlu) filmi Cehennem'in çekimlerine 28 Nisan'da başlıyor.

Yönetmenliğini Biray Dalkıran'ın üstlendiği film, yurtdışından gelecek olan 3D supervizörleri ve teknisyenleri yardımı ile çekilecek.

Dalkıran, 2008 yılında da Cennet adlı filmin yönetmenliğini yapmıştı.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Dünyanın En Uzun Korku Tüneline Girmeye Hazır Mısınız?

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Takashi Shimizu'nun yönettiği; Yuya Yagira, Misako Renbutsu, Ryo Katsuji ve Ai Maeda'nın oynadığı Labirent (Senritsu Meikyû - The Shock Labyrinth), 14 Mayıs 2010'da vizyona giriyor.

Korku sineması denince akla ilk gelen ülke olan Japonya, Labirent 3D ile kendi adına bir ilke imza attı ve ülkenin animasyon olmayan ilk 3D filmi, dünya çapında görücüye çıktı. Haklı bir üne sahip Japon korku filmlerinin altın çocuğu, ünlü Garez ve Juon serilerinin yaratıcısı Takashi Shimizu, bu sefer üç boyutlu olarak sinemaya dönüyor.

Filmde olaylar yıllar önce esrarengiz bir lunaparkta ortadan kaybolan arkadaşları Yuki'nin yağmurlu bir gecede geri dönmesiyle, kendilerini bir hesaplaşma içinde bulan bir grup arkadaşın öyküsü anlatılıyor.

Labirent 3D filminin yapımcıları, Japonya'da çok ünlü bir gezi/eğlence parkının parçası olan Shock Labyrinth'ten yola çıkarak filmin temellerini attılar. Buna benzer örnekler, daha önce Disneyland'deki Pirates Of The Caribbean ve Haunted Mansion gezilerinin sinemaya uyarlanması ile de karşımıza çıkmıştı.

Fuji-Q Highland eğlence parkının muhteşem bir film setine dönüşebileceği fikri, ilk olarak 2005'te yapımcı Masayuki Tanishima tarafından ortaya atıldı. Dünyanın en uzun korku tüneli olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na kayıtlı olan parkuru tamamlamak, tam elli dakika sürüyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Bursaspor İçin Çizgi Film!

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Türkiye'de bulunan farklı üniversitelerin bazı öğrencileri, oluşturdukları Üniversiteli Bursasporlular Derneği (ÜNİTİMSAH) kapsamında çizgi film hazırlamaya başladı.

Dernek üyesi Ömer Keskin ve Onur Zerey, taraftarı oldukları Bursaspor için çizgi film hazırlamaya başladı. ÜNİTİMSAH bünyesinde hazırlanan çizgi film için saniyede 25, dakikada ise bin 500 kare resim olacak şekilde tüm futbolcular ve teknik heyetin çizgi versiyolarını hazırladıklarını belirten Ömer Keskin, çizim aşamasına arkadaşı Onur Zerey ile birlikte başladıklarını söyledi.

Çizgi filmin adı "Timsah Yürüyüşü" olarak belirlendi.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

hımm, ilginç