Sinema Dünyasından Son Haberler

Festival Korteji Antalyalılarla Buluştu

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin geleneksel festival korteji şehirde bulunan tüm sinema oyuncularının katılımıyla gerçekleşti.

AKM önünden harekete geçen kortej Antalya sokaklarını dolaşırken büyük bir kalabalığın birikmesine neden oldu. Halkla kucaklaşan sinema sanatçıları kortejin eski yıllardaki coşkusuna tekrar kavuşmasından duydukları mutluluğu dile getirdi.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Altın Portakal Görkemli Başladı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, dün akşam AKM Cam Piramit'te gerçekleştirilen törenle açıldı.

Antalya halkının "Antalya'nın Gözbebeği" sloganıyla sahiplendiği festivalin 46.'sı çok sayıda sinema sanatçısının resmi geçidine tanık oldu. Açılış gecesi sırayla sahneye çıkan Yeşilçam'ın ünlü oyuncuları, izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Melihat Gülses'in Yeşilçam şarkılarını seslendirdiği açılış töreninde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Mustafa Akaydın ve Festival Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar birer konuşma yaptılar. Festival 17 Ekim'e kadar çeşitli etkinliklerle sürecek.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Halit Refiğ Vefat Etti

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Usta yönetmen Halit Refiğ bir süredir tedavi gördüğü hastalığa yenik düştü.

Yönetmen Halit Refiğ, İstanbul'da bir süredir tedavi gördüğü hastanede saat 08.20 sıralarında hayatını kaybetti. 28 Ağustos'ta ''Safra kanalında tümör" teşhisi konulan ünlü yönetmen İstanbul Memorial Hospital'da tedavi görüyordu. Türk sinema tarihine ''yakılan film'' olarak geçen ''Yorgun Savaşçı'' filminin ünlü yönetmeni Halit Refiğ, 1934'te İzmir'de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladı. Robert Koleji'nin Mühendislik Bölümü'nde okudu. Okul bittikten sonra askerliğini yedek subay olarak Kore'de yapan Refiğ, bu sırada amatörce 8mm filmler çekmeye başladı.Refiğ, 1956'da, Nijat Özön ile birlikte yayınladıkları ''Sinema'' ve ''Kim'' isimli dergilerde, ''Yeni Sabah'' ve ''Akşam'' gazetelerinde sinema eleştirileri yazdı.Refiğ, Atıf Yılmaz'ın ''Yaşamak Hakkımdır'' isimli filmin asistanlığını yaparak sinemadaki ilk çalışmasını gerçekleştirmiş oldu. 1960'ta ilk filmi olan ''Yasak Aşk''ı çeken Refiğ, 1963'te ''Şehirdeki Yabancı'', 1964'te ''Gurbet Kuşları'', ''Haremde Dört Kadın'', ''Bir Türk'e Gönül Verdim'' filmlerine imza attı ve bu filmlerle Moskova, Yeni Delhi ve Sorrento Film Festivallerinde çeşitli ödüller kazandı. Refiğ, 1964 yılında ''Gurbet Kuşları'' ile Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ''En İyi Yönetmen'' ödülünü aldı.Halit Refiğ, 1970'li yıllarda Türk sinemasının bunalıma girmesiyle televizyon filmlerine yöneldi. 1974'de Türkiye'de ilk defa İDGSA Film Arşivi tarafından başlatılan eğitim çalışmalarına katıldı ve Sinema Kursları'nda öğretmen olarak görev aldı. 1975'ten itibaren İDGSA Sinema-TV Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1975'te TRT adına çektiği ''Aşk-ı Memnu''nun büyük beğeni kazanması sayesinde televizyon dizilerinde öncü oldu. TRT'de danışman kurulunda görev alan Refiğ'in, TRT adına 1981 yılında gerçekleştirdiği Kemal Tahir'in aynı adlı romanından uyarladığı ''Yorgun Savaşçı'' adlı filminin yakıldığı ilan edildi. Bu film, 1993'te televizyonlarda gösterildi.1976'da ABD'de Wisconsin Üniversitesi'nde ve 1984 yılında Ohio Denison Üniversitesi'nde eğitim çalışmalarına katıldı. Öğrencileri ile birlikte ''The Intercessors'', ''In the Wilderness'' adlı filmleri gerçekleştirdi.Olgunluk döneminde gerçekleştirdiği ''Teyzem'', ''Hanım'', ''Karılar Koğuşu'', ''İki Yabancı'', ''Köpekler Adası'' gibi filmleriyle yurt içinde ve dışında birçok ödül kazandı. Yurt dışındaki festivallerde filmleri için özel bölümler ayrıldı, çeşitli konferans, seminer ve benzeri toplantılara konuşmacı olarak katıldı.1997 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Senatosu kararı ile ''Onursal Profesörlük'' unvanı verilen Halit Refiğ'in 300'ü aşkın makalesinin yanı sıra araştırma yazıları ve ''Ulusal Sinema Kavgası'' adlı bir kitabı bulunuyor. Halit Refiğ 75 yaşındaydı.

Kendisine Allah'tan rahmet, severlerine ve yakınlarına baş sağlığı dileklerimizi sunuyoruz.

"Kara Köpekler Havlarken" Fransa'da

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Kara Köpekler Havlarken" 23 Ekim - 1 Kasım arası düzenlenecek Avrupanın önde gelen festivallerinden 31. Montpelliere Uluslararası Film Festivali'nde Panorama bölümünde yarışacak.
Başarılı kısa filmleriyle tanınan genç yönetmenler Mehmet Bahadır Er ve Ukraynalı yönetmen Maryna Gorbach'ın birlikte yönettikleri ilk uzun metrajlı filmleri "Kara Köpekler Havlarken" uluslararası yolculuklarını başarı ile sürdürüyor.

Ayrıca filmin 15 Ekim'de Antalya Altın Portakal Film Festivali'ndeki ilk gösterimi oyuncuları ve yönetmenlerin de katılımı ile yapılacak.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"40" Filmi Antalya Film Festivali'nde

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"40" filmi 10-17 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek 46. Uluslararası Antalya Film Festivali'nin Ulusal yarışma bölümüne kabul edildi.

"40" filmi 10-17 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek 46. Uluslararası Antalya Film Festivali'nin Ulusal yarışma bölümüne kabul edildi. Festival gösterimi 16 Ekim 2009 saat 14.30'da AKM Aspendos salonunda yapılacak. Emre Şahin'in ilk uzun metraj filmi "40" ilk gösterimini 46. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde yapacak. Filmin başrollerini Yaprak Dökümü dizisiyle adını duyuran Deniz Çakır, dünyada büyük yankı uyandıran Heroes, The Wire, ER gibi televizyon dizilerinde rol alan Ntare Mwine ve Ali Atay paylaşıyor. İstanbul doğumlu genç yönetmen Emre Şahin, Amerika'da Emerson College'da sinema eğitimi aldıktan sonra ABC, ABC Family, MTV, VH1, The History Channel, Discovery Channel, Travel Channel, Food Network ve TLC gibi kanallarda gösterilen pek çok programın yanı sıra belgesellerde de yönetmenlik yaptı. Farklı hikayesi ve kullanılan teknik ile Türk sinemasına yepyeni bir soluk getirecek "40" filminin çekimleri Türkiye'de ilk kez kullanılan "Red Cam" ile gerçekleştirildi. Ekibe 12 Amerikalı teknik eleman ve Prag'tan gelen özel bir aksiyon ekibi de eşlik etti. Senaryosunu da Emre Şahin'in kaleme aldığı filmin konusu, İstanbul'da yaşayan 3 kişinin karmakarışık hayatlarının bir çanta içinde bulunan 40 bin Euro nakit para etrafında nasıl değiştiği ve birbirlerini hiç tanımayan bu 3 karakterin aslında birbirlerine ne kadar çok benzediğini farklı bir dille sinema perdesine taşıyor. İstanbul'un karmakarışık, hayatın hiç durmadığı arka sokaklarıyla kesişen gerçek yaşam hikayelerini de gözler önüne seren filmde birçok İstanbullunun bile görmediği belki de hiç bilmediği sokaklar, yaşamlar belgesel tadında sinema severlerle buluşacak.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Filmekimi'ne Sinemaseverlerden Büyük İlgi

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

İKSV tarafından düzenlenen Filmekimi, 17 - 25 Ekim tarihleri arasında, Beyoğlu Emek Sineması'nın yanı sıra bu yıl 23-24-25 Ekim günlerinde Cinebonus Maçka G-mall Sineması'nda da izleyiciyle buluşuyor.

3 Ekim'de gişelerini açan Filmekimi sinemaseverlerden yoğun ilgi görüyor; Beyoğlu Emek Sineması önünde hafta boyu devam eden uzun kuyruklar oluştu. Filmekimi'nin en çok ilgi gören filmleri için ek seanslar kondu. Sinemaseverlere duyurulur!

EK SEANSLAR AŞKIM / CHÉRI / Stephen Frears 16 Ekim Cuma, saat 19.00, Emek Sineması KİM KİMİNLE NEREDE / WHATEVER WORKS / Woody Allen 16 Ekim Cuma, saat: 21.30, Emek Sineması DÖNÜŞÜM / DON'T LOOK BACK / Marina de Van 22 Ekim Perşembe, saat: 21.30, Cinebonus G-mall Sineması

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Altın Portakal Halit Refiğ'i Unutmadı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Halit Refiğ AKM Perge Salonu’nda yapılan bir program ve 1989 yapımı “Karılar Koğuşu” filmi gösterimiyle anıldı.

Anmanın açılış konuşmasını yapan Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar, “Bu töreni anlamlı kılan onunla setleri, anıları paylaşmış kişilerin burada olması. 1964 yılında, ilk Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde büyük ödülü kazanan yönetmenimizin, çok sayıda sanatçı dostunun katıldığı bir toplantıda anılması sanırım onu da memnun ederdi. Eleştirmenlikten yönetmenliğe geçtikten sonra, kariyerinin ilk dönem filmlerinden “Gurbet Kuşları”nı çekmişti ve burada göstermişti. “Gurbet Kuşları” o yıl En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazandı.” diye konuştu.Daha sonra söz alan Halit Refiğ’in eski eşi, oyuncu Nilüfer Aydan onu şöyle anlattı: “1960 yılında ABD'den yeni dönmüştüm. “Yasak Aşk” isimli filmini çekiyorduk. O vesile ile tanıştık. Biz sinema okulunda okumadığımız için, kendimizi göstermek için oynardık. Halit benim okulum oldu. Halit bana sinemanın önemli bir şey olduğunu öğretti. Sonrasında, ayrılınca onunla dost kalmayı da becerebildik. Karısıyla da çok iyi ahbap olduk. “Gurbet Kuşları”ndan sonra “Yorgun Savaşçı” yı çekti. Halit’in yaptığı bütün filmler kendi evladı gibiydi. “Yorgun Savaşçı”yı yakanlar kanserin tohumlarını attılar, çünkü Halit çok hassas bir adamdı. Doğayı seviyordu, insanları seviyordu, ülkesini seviyordu. Umarım şimdi vicdanları rahattır ama hiç sanmıyorum.”dedi. Daha sonra sırayla sahneye çıkan sanatçı ve yönetmenler de Halit Refiğ’i anlatmaya ve anmaya devam ettiler:Tanju Gürsu: “Abiden, arkadaştan, kardeşten çok sevdiğim ustamın ölümü benim gibi bir adamı konuşamayacak hale getirdi. Halit Refiğ’in yönetmenliği yanında insanlığı da muhteşemdi. Kendisi tam bir filozoftu. Kültürüyle, bilgisiyle, yaşam tarzıyla, örnek bir ağabeyimizdi. Halit Refiğ'in filmografisinde 50'den fazla film yer alıyor. Eğer bunların içerisinde 10 tane çok önemli film varsa, Gurbet Kuşları, Haremde 4 Kadın, Köpekler Adası, Vurun Kahpeye gibi çok önemli filmleri bizi yan yana getirdi. O şerefi Halit Ağabey bana bahşetti. Onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Ömrümün sonuna kadar da saygıyla anacağım. Anısı hep bende kalacaktır. Nur içinde yatsın Halit Ağabeyim” Feyzi Tuna: “1962 yılının sıcak bir yaz gecesi cesaret almak için iki duble votka içtikten sonra Şişli’de Perihan Sokak’ta bir apartmanın giriş katına gittim. İstanbul’da bulunuyordum o ara, taşradan gelmiştim. Kapıyı Nilüfer Aydan açtı, “ne istiyorsunuz?” dedi. Halit Refiğ’i görmek istiyorum dedim. “Tanıyor mu sizi ?” dedi. “Tanımaz” dedim. “Niçin geldiniz gecenin bu saatinde?” dedi. “Sinemacı olmak istiyorum ve ona çıraklık yapmak istiyorum” dedim. Sevgili Aydan etkilenmiş olmalı ki aldı beni içeriye. Atıf Yılmaz da varmış içerde. Sinemacı olmak istediğimi ve usta olarak da onun yanında yetişmek istediğimi söyledim. “Ben film çekiyorum ve bir asistanım var, çok da iyi çalışıyor bu yüzden seni alamam” dedi. “Ben para istemiyorum, yalnızca sizin yanınızda, siz nasıl film çekiyorsunuz onu görmek istiyorum. Bu mecra beni sinemacılığa götürebilir” dedim. Dedi ki “hayır hayır para vermeden ben birini çalıştıramam, bu vicdanıma sığmayan bir şey olur”. O yüzden başka bir film çektiğimde hala İstanbul’da olursanız, memnuniyetle alırım” dedi. Atıf Yılmaz, Ertem Göreç dediler ki “bu kadar sinema sever birinin reddetmek doğru değil. Para da istemiyor bırak yanına gelsin.” Olmaz kesin olarak kabul edemem dedi. Ben ertesi sabah saat altıda apartmanın merdivenine dayandım. Bir buçuk saat sonra bir araç geldi Halit Refiğ’i almaya. Beni gördü.” Ne zamandan beri buradasın?” dedi. “Altıdan beri buradayım” dedim. “Gel o zaman, madem bu kadar istiyorsun, gel” dedi.Üç yıl sonra ikinci filmimi çekeceğim zaman yapımcı Memduh Ün, Halit Refiğ’in bir senaryosunu çekmemi önerdi. Yapımcının doğrultusunda senaryoyu yeniden yazdım ve Halit Refiğ’e de verdim. “Senaryo bu hale geldi, ne diyorsun?” dedim. Okudu ve “Yazdığım her şeyi altüst etmişsin, niye böyle yaptın?” dedi. Hiç sesimi çıkarmadım. “Senaryomu değiştirmene bozuldum ama bu senaryodan bir film çıkarmayı becerirsen seni affedeceğim” dedi. Filmi çektim, özel olarak çağırdım seyrettirdim. “Senaryo olmamış ama sen filmi kurtarmayı başarmışsın” dedi. “Sinemacı oldun bundan sonra” dedi. Ve ancak o söyledikten sonra kendimi sinemacı olarak saydım.”Salih Güney: “Gerçekten çok üzgünüz. Türk televizyonun ilk dizisi Aşk-ı Memnu’yu beraber çektik. Her karesi inanılmaz bir resimdi. Dünya çapında bir yönetmendi.”Kadir İnanır: “Halit Ağabey beni ne zaman görse “vay Kemal Tahir, koçum benim” derdi. Ben de Kemal Tahir'i tanımıyorum. Kitaplarını okumaya başladım. Bir gün beni güzel sanatlar fakültesine davet etti. Edebiyat sempozyumu varmış. Beraber gittik. Böyle aslan gibi, kelepçeli bir adamın yanına oturttu beni ve dedi ki “Kemal Ağabey işte gençliğin!” Meğersem Kemal Ağabey hapishaneden çıkmış, bütün sempozyum boyunca elimi bırakmadan büyük bir sevgiyle kucakladı. “Hadi bu filmi yapalım” dedik. 10 yıl uğraştık sonra da bin bir zorluklarla işin içinden çıktık. Muhteşem bir film çıktı ortaya: “Karılar Koğuşu” Halit ağabey de göğsünü gere gere o filmi yapmanın müthiş zevkini, muzaffer galip bir adam edasıyla yaşadı. Film kendini kanıtladı burada yarıştı ve 11 ödülün de sahibi oldu. Hasretle anıyoruz kendisini.”

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Mommo Mumbai Film Festivalini Açacak

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hindistan, bu yıl Mumbai Uluslararası Çocuk Film Festivali'ni bugün "MOMMO" ile açıyor.

Atalay Taşdiken'in ilk uzun metrajlı sekiz uluslararası, üç ulusal ödüle sahip filmi MOMMO, başarılarına bir başarı daha katarak Mumbai Uluslararası Çocuk Film Festivali'nin açılış filmi oldu.

Dünya'da en çok film çekme özelliği ile Hollywood'a rakip, Bollywood'un film festivali Mumbai, 6 Kasım'da -yani bugün- MOMMO ile açılacak. Her yıl açılışını kült bir filmle yapmayı gelenek haline getiren Mumbai Film Festivali, bu seçimi ile açılışını ilk kez bir Türk filmi ile yapmış olacak.

Türkiye için bir ilk niteliğini taşıyacak festivalde MOMMO'nun senaryo yazarı ve yönetmenliğini üstlenen Atalay Taşdiken ve Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Ülger açılışta Hint sinemaseverler ile buluşacak.

MOMMO'da yönetmen Atalay Taşdiken, gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak iki kardeşin hikayesini beyaz perdeye taşıyor.

Taşdiken'in "Sevgi ve korumaya dayanan gerçek kardeşliğin manifestosu" olarak nitelendirdiği filmin başrollerini 7 yaşındaki Elif ve 9 yaşındaki Mehmet Bülbül paylaşıyorlar.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Angelina"ya Kırgın Değilim

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hollywood'un en başarılı oyuncularından Winona Ryder, BlackBook dergisi için çok özel pozlar verdi. BlackBook'un Kasım 2009 sayısı için objektiflerin karşısına geçen Winona Ryder, son olarak "The Private Lives of Pippa Lee" filmi için Robin Wright, Julianne Moore, Keanu Reeves ve Monica Bellucci ile birlikte kamera karşısına geçti. BlackBook dergisine verdiği röportajda "Girl, Interrupted" filmindeki rol arkadaşı Angelina Jolie'nin rolü alması için çok uğraştığını belirten Ryder, Angelina'yı tanımak için yeterli zamanı ve fırsatı olmadığı için üzüldüğünü sözlerine ekliyor. "Angelina'ya karşı olumsuz duygular hiç beslemedim. İnsanların böyle düşünmeleri beni üzüyor. Herkes büyük ödülü alan ben olmadığım için onu kıskandığımı sanıyor; fakat en başından beri Lisa'yı oynayan kişinin Oscar'ı alacağını biliyorduk; çünkü çok büyük ve gösterişli bir roldü." diyor Winona. BlackBook'un bu sayısına konuk olan isimler arasında Jared Leto, La Roux, Willem Dafoe, Richard Linklater, Lily Cole, Devendra Banhart, Terry Gilliam, Jonathan Safran Foer ve Pee-Wee Herman bulunuyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kapak Kızı: Natalie Portman

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hollywood'un aranan oyuncularından Natalie Portman, V dergisi için objektiflerin karşısına geçti.

Ünlü dergi için Mario Testino'nun objektifine poz veren 28 yaşındaki güzel aktris, Star Wars'daki performansının yerden yere vurulması hakkında "Bu tarz filmlerdeki oyunculuğum pek takdir edilmedi. Neyse ki bu kendimi ispat edebilmem için beni harekete geçirdi. İşe yaramadığım düşünüldüğünde daha iyisini yapmak için uğraşmam gerekiyor. Bunun da yararı oluyor." diyor.

Natalie Portman, önümüzdeki sezon başrolünü Tobey Maguire ile birlikte paylaştığı "Brothers" ile beyaz perdedeki yerini alacak.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Ninjanın İntikamı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Ninja Assassin" dünyanın en ölümcül suikastçilerinden olan Raizo'yu (Rain) konu alıyor. Raizo, çocukken, varlığı bile bir söylence olarak kabul edilen gizli örgüt Ozunu Klanı tarafından sokaklardan alınıp bir ölüm makinesi olmak üzere eğitilmiştir. Arkadaşının klan tarafından acımasızca öldürülmesini bir türlü unutamayan Raizo, örgütten kaçar ve ortadan kaybolur. Şimdi intikamını almak için hazırlık yaparak beklemektedir. Berlin'de, Avrupa Polis Teşkilatı ajanı Mika Coretti (Naomie Harris) birçok siyasi cinayeti Uzak Doğu'daki bir yeraltı örgütüne bağlayan yüklü bir para davasıyla karşılaşır. Amiri Ryan Maslow'un (Ben Miles) emirlerini hiçe sayan Mika, cinayetlerin ardındaki gerçeği öğrenmek için çok gizli dosyaları karıştırmaya başlar. Araştırmaları onu hedef hâline getirir ve Ozunu Klanı onu öldürüp sonsuza dek susturması için Takeshi'nin (Rick Yune) liderliğinde bir suikast ekibi gönderir. Raizo, Mika'yı saldırganların elinden kurtarır, ama Klan'ın, ikisi de ölene dek durmayacağını bilmektedir. Kendilerini Avrupa sokaklarında bir kedi-fare oyunun içinde bulan Raizo ve Mika, hayatta kalmayı umuyorlarsa birbirlerine güvenmek ve sonunda ulaşılmaz Ozunu Klanı'nı alt etmek zorundadırlar. James McTeigue'nun ("V for Vendetta") yönettiği ve senaryosunu Matthew Sand ve J. Michael Straczynski'nin kaleme aldığı "Ninja Assassin"in yapımcıları ise; Joel Silver, Grant Hill, Larry Wachowski ve Andy Wachowski. Filmin yönetici yapımcıları Thomas Tull, Jon Jashni ve William Fay. "Ninja Assassin"in ana karakteri Raizo'yu Koreli pop yıldızı Rain ("Speed Racer"); Avrupa Polis Teşkilatı mensubu Mika Coretti'yi Naomie Harris ("Pirates of the Caribbean: At World's End"); Avrupa Polis Teşkilatı ajanı Ryan Maslow'u Ben Miles ("V for Vendetta"); Ozunu Klanı'nın acımasız liderini dövüş sanatlarının efsanevi ustası Sho Kosugi ("Revenge of the Ninja"); Raizo'nun rakibi Takeshi'yi Rick Yune ("Die Another Day") canlandırıyor. Ana çekimleri Babelsberg Stüdyoları'nda ve Berlin'in çeşitli yerlerindeki mekanlarda gerçekleştirilen filmin kamera arkası ekibini oluşturan isimlerse şöyle: Görüntü yönetiminde Karl Walter Lindenlaub, yapım tasarımında Graham "Grace" Walker, kostüm tasarımında Carlo Poggioli ve kurguda Giancarlo Ganziano. Wachowski kardeşlerin uzun süredir birlikte çalıştığı dublör koordinatörleri Chad Stahelski ve David Leitch de 2. birim yönetmenleri olarak ekipte yer alıyorlar.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Eclipse" Hazır

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Robert Pattinson ve Kristen Stewart, Eclipse'in Vancouver'da gerçekleşen çekimlerini tamamlayıp Los Angeles'a döndüler.

Filmin yönetmeni David Slade, internetten filmin hayranlarına yolladığı mesajda "Twilight: Eclipse'in çekimleri 29 Ekim, sabah 4:30'da tamamlandı. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak bitkin durumdayım" dedi. Çekimlerin sona ermesinin ardından Los Angeles havaalanında görüntülenen Robert Pattinson ve Kristen Stewart, yorgun oldukları için objektiflere oldukça keyifsiz yansıdılar.

Eclipse'in 30 Haziran 2010'da gösterime girmesi planlanıyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Bornova Bornova

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Film hayallerimizin iyice küçüldüğü, ruh sağlığımızı bozmadan yaşamanın zorlaştığı bir dönemde geçer. Sıradan hayatlar büyük umutlara dönüşmüştür.

"Ah bize de bir şans verilse" diye diye mahalle bakkalının önünde günlerini geçiren Salih ve Hakan abi-kardeş gibidirler. Askerden yeni dönen ve sakatlık yüzünden futbolculuk kariyeri başlamadan bitmiş olan Hakan vasıfsız ve işsizdir. Taksici olmayı bekler. Mahallenin psikopatı Salih abisi onu dinleyen ona kendince öğütler veren tek kişidir. İyi ve eğitimli bir aileden gelen Salih mahalledeki her türlü yasadışı işe bulaşır. Çevredeki herkes ondan korkar. Hakan'ın "hasta olduğu" ama konuşmaya cesaret edemediği liseli Özlem de buna dahildir.

Erotik fanteziler yazarak geçimini sağlayan felsefe doktora öğrencisi Murat Salih'in çocukluk arkadaşıdır. Hakan'a, Salih ve Özlem arasında geçen ve erotik fantezi olarak kullandığı bir olayı anlatır. Hakan, hayalkırıklığına uğramış ve kafası karışık olarak anlatılanların tamamını öğrenmek için Özlem'in evine doğru yola çıkar. Özlem ise Hakan'ı görünce ondan korkar. Ancak hiçbir şey anlatıldığı gibi değildir. Olaylar buradan sonra gelişir.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

"Dilber'ın Sekiz Günü"ne Norveç'ten "En İyi Film" Ödülü

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Bu yıl Norveç'te 11.si düzenlenen "WT OS Uluslararası Film Festivali"nde yönetmenliğini Cemal Şan'ın yaptığı "Dilber'in Sekiz Günü" isimli film "En İyi Film" ödülü aldı.

Bağımsız filmlerin destekçisi olan "WT OS Uluslararası Film Festivali"nde ödül alan filmde Nesrin Cavadzade, Fırat Tanış, Osman Akça başlıca rolleri paylaşıyorlardı. Bu yıl Moskova Film Festivali'nden sonra davet edildiği 2. festivalden ödülle dönen "Dilber'in Sekiz Günü" isimli filmin senaryo yazarlığını ve yapımcılığını da Cemal Şan yapmıştı.

Aşk üçlemesinin (kalp, akıl, ruh) son ayağı olan "Dilber'in Sekiz Günü" böylece yurtiçi ve yurtdışı festivallerden toplamda aldığı 15 ödülün sahibi oldu.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

İpek Yolu Belgesel Dolu

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

14-22 Kasım 2009 tarihlerinde düzenlenen 4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali, programında belgesellere geniş yer ayırıyor.

"Gerçeği Söylemek Gerekirse" başlıklı bölümde toplanan filmler arasında, dünya festivallerinde ses getirmiş yapımlar yer alıyor. İpek Yolu Film Festivali'nin "Gerçeği Söylemek Gerekirse" bölümündeki uluslararası belgeseller Documentarist ekibi tarafından hazırlandı. Eylül ayı başında cinayete kurban giden ve filminde konu aldığı kişiler tarafından öldürüldüğü tahmin edilen belgeselci Christian Poveda'ın "Çılgın Hayat"ı (La Vida Loca), San Salvador'daki sokak çetelerini konu alıyor. Simon El Habre'in yönettiği "Tek Kişilik Köy" (One Man Village), Lübnan iç savaşı sırasında terk edilen ücra bir köyde yalnız başına yaşayan bir adamın hikayesini anlatıyor. Michael Moore'un son filmi "Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi" (Capitalism: A Love Story), Helga Reidemeister imzalı "Kabil'de Savaş ve Aşk" (War and Love in Kabil) ve Peter Kerekes'in geçen hafta DOK Leipzig'te FIPRESCI ödülü alan filmi "Tarihi Pişirenler" (Cooking History) ile daha önce Documentarist'te seyirciyle buluşan "Kayıp Dünya" (Lost World) ve "Kör Aşklar" da (Blind Loves) Bursa'da seyirciyle buluşacak ilginç belgeseller arasında. Geçen yıl Cannes'da gösterilen "Kör Aşklar", Engelsiz Filmler Kuşağı'nda sunulurken; şehir senfonileri türünün en bilinen klasiklerinden Walter Ruttmann'ın 1927 tarihli filmi "Berlin: Bir Şehir Senfonisi" de Mimari ve Sinema Seçkisi başlıklı bölümde gösterilecek. Aynı bölümde (şu sıralar "Bananas!*" adlı filmiyle gündemde olan) Fredrik Gertten'in yönettiği "Sosyalist, Mimar ve Burgu Kule" (The Socialist, The Architect and the Twisted Tower) adlı belgesel de izlenebilir. Bir düzineye yakın yerli belgeselin de gösterileceği festivalde ayrıca bir belgesel atölyesi düzenlenecek.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

50 Cent'ten Romantik-Komedi?

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

50 Cent oyunculuk kariyerinde emin adımlarla ilerliyor.

Danny Dyer ile başrollerini paylaştığı yeni filmi Dead Man Running'in ardından ünlü rapçi, şimdi de romantik - komedi bir filmde rol almak istediğini söylüyor.

Glamour dergisine verdiği röportajında farklı türden filmlerde de oynayabileceğini belirten 50 Cent şöyle devam ediyor: "Senaryo iyi yazıldığı sürece her tür filmde oynayabilirim. Yeter ki canlandırdığım karaktere hayat verebileyim... Romantik - komedi bir filmde bile beni görmeniz mümkün."

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Ashley Greene'den Yeni Film

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Twilight yıldızı Ashley Greene, yapımcı Joel Silver'ın bir sonraki korku-gerilim filminin başrolünü kapmak üzere. Gerçek bir hikayeden beyaz perdeye uyarlanan "The Apparition", başrolde Ashley Greene'i ağırlamaya hazırlanıyor. Ashley ile görüşmelerin sürdüğünü belirten yapımcılar, filmin çekimlerine Şubat 2010'da başlanacağını belirtiyorlar. Yapımcılığını Joel Silver, Andrew Rona ve Alex Heineman'ın paylaştığı filmin senaryosunu ve yönetmenliğini Todd Lincoln üstlenecek.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Manastır Doğum Yerim

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Balkan ülkelerinde 'Bitola' (Manastır) isimli şarkıyla özdeşleşen Hayri Demirovski'nin yaşam öyküsü ve bu şarkının etrafında gelişen olaylar bir belgesel filme konu oluyor.

Demirovski'nin gençlik yıllarında iş bulmak amacıyla Manastır'dan ayrılışı sırasında bestelediği 'Bitola, Moj Roden Kraj' (Manastır Doğum Yerim) parçası, Manastır Radyosu'nun 50. yıl kutlamaları çerçevesinde yapılan bir oylamada yüzyılın şarkısı olarak seçilmiş. Makedonca'nın dışında Türkçe olarak da söylenen bu şarkı tüm Avrupa'da Manastır'la birlikte anılır hale gelmiş. Parçanın bu kadar çok sevilerek dinlenmesi ve yer yer Makedon Halk Şarkısı olarak nitelendirilmesi de bestecisini yaşarken anonimleşen bir kişi haline getirmiş. Makedonya'nın Manastır (Bitola) şehrinde insanlar güne bu şarkıyla başlıyorlar. Saatlerin ardı sıra ilerleyip günün bitmek üzere olduğunu da bu şarkıyla öğreniyorlar. Çünkü bu şehirdeki saat kulesinin çanları yarım asrı geçkin bir süredir her gün 'Bitola' şarkısını çalıyor. Şarkının sözleri her ne kadar ayrılığı ve hüznü anlatsa da, Makedonya'da yapılan düğünler, düzenlenen eğlenceler onsuz bitirilmiyor. Bugün 83 yaşında olan Hayri Demirovski, İzmir'de Hayrettin Önder adıyla ailesiyle birlikte sakin bir yaşantı sürüyor. Müzisyenliğin yanı sıra berberlik, grafikerlik ve yayıncılılık gibi farklı meslek dallarıyla da uğraşmış olan bestecinin yaşam öyküsü yönetmen Yasin Ali Türkeri tarafından belgesel filme dönüştürülüyor. 'Manastır Doğum Yerim' şarkısıyla aynı adı taşıyan film, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından destekleniyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Arızalı Çiftler

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Peter Billingsley'in yönettiği; Vince Vaughn, Jason Bateman, Jon Favreau ve Faizon Love'ın oynadığı Arızalı Çiftler (Couples Retreat), 25 Aralık 2009'da vizyona giriyor.

"Arızalı Çiftler" uzun zamandır yapımcı olan Peter Billingsley'nin ilk yönetmenliği. Senaryosu Jon Favreau ve Vince Vaughn & Dana Fox ("What Happens in Vegas," "The Wedding Date") tarafından yazıldı. Bu komedi filmi "The Break-Up" yapımcıları Vince Vaughn ve Scott Stuber'ı ("You, Me and Dupree," "Role Models") tekrar bir araya getirdi.

Filmde Orta batılı dört çift, lüks bir cennet adaya hayatlarının gezisine çıkar. Çiftlerden biri evliliklerini kurtarmak için oraya giderken, diğer üç çift jet ski yapmak, spa'nın keyfini çıkarmak ve güneşte eğlenmek için yola çıkar. Ancak kısa sürede fark ederler ki, tatil köyünün sıradışı çiftler terapisine katılmak mecburidir. Bir anda, grup indirimi aldıkları tatilleri onlara pahalıya patlar.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Angelina, Tom Cruise'dan Rol Çaldı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Son dönemde Oscar adayı olan ciddi projelerde izlediğimiz Angelina Jolie kendisini aksiyon filmlerinde görmek isteyen hayranlarını sevindirecek bir projeye imza attı. Üstelik daha önce Tom Cruise için yazılmış bir senaryoda Tom Cruise'u safdışı bırakarak karakterin yeniden yaratılmasını sağladı. "Salt" isimli projede bir casus rolüyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan Jolie, yine dövüş ve aksiyon konusundaki becerisini konuşturacağa benziyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Baklava Film Yıldızı Oluyor

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yönetmenliğini Angelos Abazoğlu’nun yaptığı bir Türk Yunan ortak yapımı olan film projesi Sweet of Orient’in (Doğunun Tatlısı) çekimlerine kasım ayında başlanıyor.

16 yaşında Antep’te yaşayan bir baklavacı çırağı gencin usta olma sevdasıyla İstanbul’a yaptığı yolculuğun ekseninde baklavanın öyküsünü anlatan belgesel Cyclope ile Zuzi Film ortak yapımı olarak gerçekleştiriliyor. Arte (Avrupa Fransız Alman ortak Kültür Kanalı), Al Jazeera Network, Japon NHK, Yunan ERT kanallarının katkıları ile çekilen fılm İspanya’dan Japonya’ya kadar ondan fazla ülkede gösterilecek. Ailesinin kökleri Anadolu’da olan yönetmen Angelos Abazoğlu yüzyıllardır çok sevilen ve tüketilen bir tatlı olan baklavanın ardındaki sırrın geleneksel usta çırak ilişkisinde saklandığına inandığını, projede bu ilişkinin altının çizildiğini belirtiyor. Uluslararası bir cok projeyi gercekleştiren Abazoğlu ele aldığı konuları keskin bir bakışla değerlendirmesiyle tanınıyor. Antep’te başlanacak olan belgeselin çekimleri 6 hafta sürecek ve görüntü yönetmenliğini Laurent Fenart yapacak.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Metropolis Restore Edildi

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sessiz Sinema döneminin efsane başyapıtı Metropolis'in restore edilmiş yeni kopyası 12 Şubat 2010'da Berlin Film Festivali sırasında özel bir galada gösterilecek.

Fritz Lang'in yönettiği ve sinema tarihinin ilk bilim-kurgu başyapıtlarından sayılan Metropolis'in 153 dakikalık orjinal kopyası 1027 yılında gösterilmil ancak uzun bulunması nedeniyle yarım saatlik kısmı çıkarılmıştı. Uzun yıllar boyunca kayıp olarak kabul edilen kesilmiş bölüm geçtiğimiz yıl bir tesadüf eseri Buenos Aires'teki sinema müzesinde ortaya çıkmıştı. Bu gelişme üzerine Wilhelm-Murnau Vakfı, Alman ZDF televizyonu ve Almanya Sinematek'i filmin orjinal versiyonuna geri dönebilmesi için özenli bir çalışma başlatmıştı. Restorasyon işlemleri tamamlanan film Berlin Filarmoni Orkestrası eşliğinde ve Almanya Kültür Bakanı Bernd Neumann'ın katılımıyla 60. Berlin Film Festivali'nde gösterilecek.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hayalet Avcıları 3 Yakın İhtimal

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hayalet Avcıları serisinin üçüncü filminin çekilebileceğine dair söylentiler Dan Aykroyd'un katıldığı radyo programı sonrasında kesinleşti.

Çarşamba günü ünlü radyocu George Noory'nin sunduğu Coast to Coast isimli programa konuk olan aktör Dan Aykroyd, senaryo yazarları Gene Stupinsky ve Lee Eisenberg'in Hayalet Avcıları 3'ün senaryosunu tamamladıklarını ve Sony yetkilileri'nin senaryo karşısında heyecanlandıklarını dile getirdi. Serinin 1984 ve 1989 yılllarında çekilen ilk iki filminde Bill Murray ve Sigourney Weaver ile birlikte başrol oynayan Dan Aykroyd aynı zamanda ilk iki filmin senaryosunu da kaleme almıştı. Üçüncü filmde oynayıp oynamayacağının kesinleşmediğini söyleyen Aykroyd, programda babası Peter Aykroyd'un kaleme aldığı "Hayaletlerin Tarihi: Mediumlar, Hayaletler ve Hayalet Avcıları'nın Gerçek Hikayesi" isimli kitabı da tanıttı. Ailece Hayalet konusuna çok meraklı olduklarını söyleyen usta oyuncu büyük dedesinin de bir Hayalet Avcısı olduğunu iddia etti.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Milla Jovovich'ten Psikolojik Gerilim

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Mila Jovovich Julien Magnat'ın yazıp yönettiği psikolojik gerilim "Kalabalıktaki Yüzler - Faces in the Crowd" için kamera karşısına geçiyor.

Yönetmen Magnat'ın İngilizce çekeceği ilk film olan Faces in the Crowd oldukça sürükleyici senaryosuyla yapımcıların önümüzdeki sezondaki favorilerinden biri haline geldi. Mart ayında çekimlerine başlanacak olan filmde Prosopagnosia ismi verilen beyin hastalağından esinlenen bir hikaye bulunuyor. İnsan yüzlerini tanıyamama biçiminde gelişen bu nörolojik hastalığa sahip olanlar, kulak, burun, göz gibi yüzde bulunan organlar arasında bir ilişki kuramadıkları için yakınlarının yüzünü tanımakta bile güçlük çekiyorlar. Milla Jovovich filmde bir seri katil tarafından saldırıya uğradıktan hastanede gözünü açan ve prosopagnosia hastalığına yakalanan bir kadını canlandırıyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

1001 Belgesel Film Festivali Oniki Yaşında

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Türkiye’de düzenlenen ilk belgesel film festivali olan 1001 Belgesel Film Festivali on ikinci yılını kutluyor.

4-11 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek olan festival yine dünyanın her köşesinden öyküleri İstanbul izleyicisine taşıyacak. Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) tarafından, Türkiye’de belgesel sinema kültürünün yerleşmesi ve gelişmesi için düzenlenen 1001 Belgesel Film Festivali, dünya insanlarının yaşamlarını, öykülerini, tarihlerini buluşturarak insanlarının kendilerini ifade edebilmelerine katkıda bulunmayı, farklı kültürlerin birbirleri hakkında daha fazla bilgi edinmeleri ve böylece farklılıklar konusunda anlayışı ve hoşgörüyü arttırmayı hedefliyor. Bu anlamda daha çok sosyal ve tarihsel konulara vurgu yapan 1001 Belgesel Film Festivali programında dünyanın pek çok farklı ülkesinden filmler yer alıyor. Festival, gerek Türkiye gerekse dünyanın farklı ülkelerinden, kültürlerinden belgeselleri bir araya getirmenin yanı sıra belgesel sinema alanında çalışmalar yürüten insanlar için de bir platform olma özelliğine sahip. Festivalde gösterilecek filmlerin yönetmenlerinden bir bölümünü de ağırlayacak olan 1001 Belgesel Film Festivali’nin bu yılki davetlileri arasında dünyanın en önemli belgesel film festivallerinden biri olan Amsterdam Belgesel Festivali IDFA’dan Peter van Bueren ve Avrupa Belgesel Ağı (EDN) kurucusu ve yıllarca EDN’ye başkanlık etmiş olan Tue Steen Müller de yer alıyor. Festival esnasında film gösterimlerinin yanı sıra panel, söyleşi, “master class” ve “geceyarısı belgeselleri” gibi etkinlikler de gerçekleştirilecek. 12. Festival ayrıca bir süredir ara verilen bir geleneği de devam ettiriyor ve dokuzuncusu gerçekleştirilecek olan “Uluslararası Belgesel Sinemacılar Konferansı”na ev sahipliği yapıyor. Özellikle belgesel sinemacıları bir araya getiren konferansın konusu ise “Bir Sanat Formu Olarak Belgesel Sinema” . Festivalin ana destekçileri Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi. Festivali destekleyen diğer kurum ve kuruluşlar arasında Galatasaray Üniversitesi, İstanbul Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi, Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi , Yunanistan ve Hollanda Başkonsoloslukları ve Danimarka Büyükelçiliği yer alıyor.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]